1. Personel Müdürü
2. Temizlik Rehberi
PERSONEL MÜDÜRÜ
a ) İlköğretimde :
İç Hizmetler Şefi
Madde 88- Memur sayısı üç ve daha yukarı olan öğretim kurumlarında, müdür tarafından memurlardan biri iç hizmetler şefi olarak görevlendirilir, iç hizmetler şefi, okula ait bina, eşya ve tesislerin bakım, onarım, koruma, kayıt, düzen ve temizlik gibi hizmetlerini yürütmekle yükümlüdür. Ayrıca demirbaş eşya sayını komisyonu ile muayene komisyonunun tabiî üyesidir.
İç hizmetler şefi, hizmetliler arasında iş bölümü yapar, çalışmalarını düzenler ve izler. Görevlerinde okul müdürü ve yardımcılarına karşı sorumludur.
İç hizmetler şefinin bulunmadığı kurumlarda müdür yardımcılarından biri bu amaçla görevlendirilir. Müdür yardımcısının bulunmaması durumunda ise bu görevleri okul müdürü yapar.
(İlköğretim Kurumları Yönetmeliği m - 88 )
b ) Ortaöğretimde :
ÎÇ HİZMETLER ŞEFİ
Madde 15 - Öğrenci sayısı bini aşan okullarda bir iç hizmetler şefi bulunur. İç hizmetler şefi, okul binalarının, okul eşya ve kuruluşlarının iyi korunması, düzeni ve temizliği gibi okulun bütün maddî işlerinden sorumludur. Bu İşleri düzeninde yürütmekle görevlidir. Bundan başka aşağıdaki ödevleri yapar.
a) Okulun demirbaş eşya ve ayniyat sayım komisyonu ile muayene komisyonun tabiî üyesidir.
b) Okul hizmetlilerini seçerek müdüre bildirir. Okul hizmetlilerinin ödevlerini ayırır, işlerini denetler. Cezalandırılmalarını ya da işten çıkarılmalarını gerekli gördüğü hizmetlileri müdüre bildirir.
c) İç hizmet şefînin, okulun memurlarını denetlemek ve ödevlerini düzenlemek yetkisi vardır.
( Lise Ortaokullar Yönetmeliği m - 15 )
Temizlik Rehberi
T.C.
MİLLİ
EĞİTİM BAKANLIĞI
Genel
Sekreterliği
KONU: Temizlik Rehberi Ankara,28 Temmuz 1981
SAYI
: 2112-81.İd.İşi.
......................VALİLİĞİNE
Temizlik toplumların uygarlık düzeyinin ifadesi olup,insanların sağlıklı
olmaları ve sağlığın devamı için de çok önemli bir etkendir. Yaşanılan
ortamın ve kullanılan araç-gerecin temizliği,birey sağlığı ile çok
yakından ilgilidir.
Eğitim kurumlarında temizlik ve sağlık kurallarına gereken önemin
verilmesi büyük bir önem taşımaktadır. Bu nedenle çağdaş bir toplumda
herkesin küçük yaştan itibaren temizlik alışkanlığı alması ve bu
konuda eğitilmesi gerekir.
Temiz bakımlı ve düzenli olan okul ve kurumlarda verimli bir çalışma
ortamı da hazırlanmış olur. Laboratuvar,dershane,atelye,kantin,yemekhane,konferans
salonu ve diğer bölümlerdeki araç-gereç ve sabit tesislerin daima
temiz,bakımlı ve kullanılmaya hazır durumda bulundurulması gerekir. Özellikle
öğrencilere okuldaki araç ve gereçlerin kullanılmasında,temizlik ve bakımında
dikkatli ve ekonomik olma alışkanlığı kazandırılmalı,bu konuda
sorumluluklar yüklenmeli,kendileri okul ve eşyasını temiz tutma ve korumanın
milli bir görev olduğu inancına sahip kılınmalıdır.
Bu amaçla,bakanlığımıza bağlı
bütün okul ve kurumlarımızın,temizlik işlerinde bu rehberin
gerektirdiği tarzda hareket etmelerini ilgililerden önemle rica ederim.
Milli Eğitim Bakanı
(03.08.1981 tarih ve 2092 sayılı T.D.)
BİRİNCİ
BÖLÜM
Temizlik
Rehberi
BİRİNCİ
KISIM
AMAÇ-KAPSAM
1. Amaç :
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okul ve kurumların temizlik ve düzenini
sağlık koşullarına uygun olarak sağlamak;yapılacak hizmetlerin uygulama
planlarını,zaman ve enerjiden tasarruf sağlayacak şekilde gerçekleştirmek;
Eğitim kurumlarında; laboratuvar,dershane,atelye,kantin,yemekhane,konferans
salonu ve benzeri diğer bölümlerdeki araç gereç ve sabit tesisleri daima
temiz,bakımlı ve kullanılmaya hazır durumda bulundurmaktır.
2. Kapsam :
Bu rehber Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okul ve kurumların bahçe
ve binasındaki tüm bölümlerin temiz,düzenli ve sağlıklı bir durumda
olmasını sağlayacak hizmetler ile bu hizmetlerin yönetici, öğretmen,hizmetli
ve öğrenciler tarafından,bir plan dahilinde eksiksiz olarak yerine
getirilmesine ilişkin esasları kapsar.
İKİNCİ
BÖLÜM
Temizlik
İşleri İle İlgili Görev ve Sorumlulukların Dağılımı
Okul ve kurumda verimli,ekonomik,sağlıklı ve güvenli bir ortam hazırlanmasında
ve bunun sürekli olmasının sağlanmasında yöneticiden hizmetliye kadar
her kademedeki personelin iyi bir koordinasyon (iletişim ve etkileşim) içinde
çalışması gerekir.
İstenilen temizlik ve düzenin sağlanması,bu işlerle ilgili
sorumluların sıkı ve sürekli takip ve kontrolü ile mümkündür.
Bu nedenle,okul müdürleri,müdür yardımcıları,nöbetçi öğretmenler
ve iç hizmetler sorumlusu bir plan dahilinde,okulun temizliğinin gerektiği
gibi yapılmasını sağlamak,kontrol etmek,eksikleri zamanında düzelmek,tamamlamak
ve günü gününe gerekli önlemleri almak zorundadırlar.
1. Müdür :
Okulun bina,araç gereç ve tesislerinin etkili bir şekilde
kullanılması,korunması,temizliğinin yapılması ve sürekliliğinin sağlanmasından
birinci derecede sorumludur.
2. Müdür Yardımcısı :
Okul bahçesi,binası ve araç-gerecinin tertip,düzen,temizlik,bakım
ve korunması ile her an kullanılır halde bulundurulmasını sağlamaktan
temizlik işlerini iç hizmetten sorumlu personel ile birlikte insan gücünü
etkin kılacak şekilde günlük,haftalık yarıyıl ve yaz tatili temizlik ve
onarım planlarının hazırlan ması ve uygulanmasından,hizmetlerin verimli
ve ekonomik olarak yürütülmesinden sorumludur.
3. Ö
Okulun bütününden,özellikle kullandıkları dershane,atelye,tesis,bölüm
ve laboratuvarın temizlik,tertip,düzen ve bakımı ile demirbaş eşyanın
gerektiği şekilde kullanılması ve bakımından ayrıca,nöbet günlerinde
de okulun genel temizliğinin sağlanması ve denetiminden sorumludurlar.
4. İç hizmetler sorumlusu:
Okulun genel temizliğinden,temizlik işlerinin planlamasından,hizmetlilere
görev dağıtımından ve yürütülmesinden,kontrolünden onarımı
gerektiren eksikliklerin zamanında okul yöneticilerine bildirilmesinden
hizmetlilerin eğitilerek aralarında sürekli etkin ve verimli çalışma
ortamı yaratılmasından sorumludurlar.
5. Hizmetliler:
Kendilerine verilen ünitelerin temizlik işlerini en iyi şekilde
yerine getirmekle yükümlüdürler. Temizlik araç-gereçlerinin
temiz,ekonomik ve sağlık kurallarına uygun bir şekilde kullanılmasından
ve bakımından sorumludurlar.
6. Öğrenciler:
Okulun tüm ünitelerini,sabit ve sabit olmayan tesislerini ve araç
gereçlerini temiz kullanmak ve korumaktan sorumludurlar.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Temizlik
planları ve uygulamaları
Temizlik işlerinin amaca uygun ve ekonomik şekilde yürütülebilmesi
zaman ve enerjiden tasarruf sağlanabilmesi için bir plan hazırlanması
gerekir.
Temizlik planının hazırlanmasında aşağıdaki hususlar gözönünde
bulundurulur:
1. Okul yönetimince öğretim yılı başında uygulanabilecek
nitelikte yapılan planlamada okulun mevcut işgücü potansiyeli ve yapılacak
hizmetler dikkate alınır. Ayrıca bu planda günlük, haftalık, aylık, yarıyıl
ve yaz tatilinde yapılacak işler ayrıntılı bir şekilde gösterilir.
2. Zaman ve enerji kaybının önlenebilmesi için aynı şekilde çalışmayı
gerektiren işler arka arkaya sıralanır.
3. Belirtilen süre içinde yapılması şart olan işler önem sırasına
göre yazılır,diğer işlerin planının uygulanışını ağırlaştırmayacak
şekilde yerleştirilmesine dikkat edilir.
4. Yorucu işlerin yanında daha az yorucu olan işlere yer verilir.
5. İşi kimin yapacağı belirtilir.
6. Planın uygulanmasını engelleyecek işlerin çıkabileceği gözönünde
bulundurularak,bir karışıklığa meydan vermemek için planda belli bir boş
zaman ayrılması gerekir.
7. Planda işi yürütecek personel için dinlenmeye de zaman ayrılır.
Günlük İş Planı:
Okul ve kurumlarda eğitim ve öğretim faaliyetlerinin aksamadan ve
verimli bir şekilde yürütülmesi için,işlerin günlük temizlik planına
uygun olarak yapılması gerekir.
Ders saatlerinin bitiminde,sınıf,atelye,laboratuvar,konferans salonu
koridor vb. yerlerdeki:
1. Pencere açılır.
2. Yazı tahtası silinir.
3. Çöp kutuları boşaltılır.
4. Zemin nemli süpürge ile alınır.
5. Paspaslanır.
6. Sıra,masa,dolap vb. yüzeylerinin tozları alınır.
7. Lavabo ve tuvaletlerin temizliği yapılır.
8. Halı,yolluk vb. olan üniteler elektrik süpürgesi veya gırgır
ile alınır.
9. Kapı ve pencerelerin son kontrolü yapılır.
10. Gerekli üniteler kilitlenir.
Haftalık İş Planı:
Yerler günlük temizliğe ilave olarak:
1. Cinslerine göre süpürülür.
2. Sabunlu su ile silinir.
3. Taş zeminler,gerekli ise javel su ile fırçalanır.
4. Durulanır.
5. Tuvaletler sulandırılmış tuz ruhu ile ovulur.
6. Bol su ile yıkanır.
7. Çeşitli eşya üzerinde leke varsa bunların temizliği yapılır.
8. Aynalar ve camlar silinir.
Aylık İş Planı:
1. Taşınabilir eşyanın temizliği yapılır.
2. Duvar ve tavanlardaki örümcekler alınır.
3. Yerler süpürülür.
4. Cam ve pencereler,kapılar arap sabunlu su ile fırçalanır ve yıkanır.
5. Yerler arap sabunlu su ile fırçalanır ve yıkanır.
6. Cinsine göre sodalı sabunlu su ile temizlenir.Gerekiyorsa kireç
kaymağı (Javel suyu) karıştırılmış su ile de fırçalanır.(Özellikle
tahta ve taş zeminler)
7. Marley ve muşamba yüzeyler sabunlu su ile silinerek yumuşak bir
bezle kurulanır,gerekiyorsa cilalanır.
Yarıyıl ve Yaz tatili Planı:
Yaz tatili döneminde gerekiyorsa;
1. Badana ve yağlı boya yapılır.
2. Okul yatılı ise yatakhaneler boşaltılarak havalandırılır.
3. Onarımı gerektiren kısımlar elden geçirilir.
4. Yatak,battaniye vb. belli bir süre depolara alınır.
5. İlaçlama yapılır.
Okulun diğer kısımlarında da:
6. Mobilyalar temizlenir,lekeler çıkarılır.
7. Gerekli kısımları cilalanır,ihtiyaç gösteriyorsa kumaş kısımları
değiştirilir.
8. Paspas ve yolluklar ılık sabunlu su ile yıkanır,yolluklar
kuruduktan sonra naftalinlenerek rulo yapılıp kaldırılır.
9. Ambar,depo vb. yerlerin temizlik ve düzeni için gerekli olan çalışmalar
yapılır.
10. Lavabo,musluk vb. sıhhi tesisat gözden geçirilir.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Temizlik
araç-gereçlerinin tanıtılması
Yapılan temizlikten iyi sonuç alınması için yerinde seçilmiş
temizlik araçları ile iyi kalitede temizlik malzemesine ihtiyaç vardır.
Ayrıca bunların iyi şekilde kullanılması ve tekniğine göre
saklanmasının da bilinmesi gerekir.
1.
KISIM
Araçlar:
1. Süpürgeler,
2. Teller,
3. Faraş,
4. Fırçalar,
5. Kova ve diğer kaplar,
6. Temizlik bezleri.
1. SÜPÜRGELER:
Hasır,kıl,iplik ve naylondan yapılmış çeşitleri vardır. İplik
ve kıl süpürgeler parke,marley vb. temizliğinde kullanılır. Kullanılacağı
yerlere göre sapları da uzun,normal veya kısa olabilir. Kullanımından
sonra tozları silkelenerek rutubetsiz yerde saklanmalıdır. Çok kirli ise yıkanmalı,ve
kuruduktan sonra
kaldırılmalıdır.
2. TELLER:
Kullanılacağı yerlere göre ince ve yumuşakları bulunduğu gibi
daha kalın ve sertleri de vardır. Kullanıldıktan sonra yıkanıp
kurutulduktan sonra rutubetsiz bir yerde saklanmalıdır.
3. FARAŞ:
Yerler süpürüldükten sonra,çöp toplamak için kullanılan bir araçtır.
Emaye,metal ve plastikten yapılanları vardır. Kullanmayı müteakip ancak
sabunlu su yıkanmalı ve kuruduktan sonra kaldırılmalıdır.
4. FIRÇALAR:
Kullanıldığı yere göre çeşitli şekilleri olup,kıl veya
sentetik maddelerden yapılabilir. Cilalı bir mobilyanın tonu yumuşak,uzun
tüylü bir kıl fırça ile temizlenmelidir. Aksi halde hem istenen sonuç alınmaz,hem
de mobilya cilası bozulabilir. Buna karşılık taş ve cilasız olan tahta döşeme
temizliğinde fırçanın sert ve kısa tüylü olması uygundur. Fırçalar
kullanıldıktan sonra tozu giderilerek rutubetsiz bir yere kaldırılm alıdır.
Ancak,çok kirli olanların ılık sabunlu su ile yıkanması,kurutularak kaldırılması
gerekir. Özellikle uzun ve yumuşak tüylü fırçaların,tüyleri yukarı
gelecek şekilde kurumaya bırakılmaları gerektiği de,tüylerin kıvrılmasını
önlemek bakımından unutulmamalıdır.
5. KOVA VE DİĞER KAPLAR:
Metal,emaye ve plastik olabilir. Çeşitli yüzeylerin temizliğinde
kullanılan bu araçların da kullanıldıktan sonra yıkanıp kurulanarak
kaldırılmaları gerekir.
6. TEMİZLİK BEZLERİ:
Kullanılma yerlerine uygun türdeki dokulardan olmasına ve büyüklüklerinin
de yapılacak işe göre ayarlanmasına dikkat edilmelidir. Cam silmede kullanılacak
bezin tüy bırakmayan cinsten,yer silmede kullanılacakların rahat su
emebilen,kolay sıkılan cinsten,toz almada kullanılacakların ise yine tüy
bırakmayan ve yumuşak cins kumaşlardan olmaları gerekir. Bütün diğer
temizlik araçlarında olduğu gibi, temizlik bezleri de gerektiğinde
deterjanlı sıcak su ile yıkanıp çalkalanarak kurutulur ve uygun bir yerde
saklanır. Çeşitli yerlerde kullanılan bezlerin karışmaması için,yerleştirme
yerleri ve renklerinin farklı olmasına dikkat edilmelidir.
II.
KISIM
Gereçler:
1. SU:
Temizlik işlerinde kullanılan gereçlerin en önemlisidir. Bazı
sular erimiş kalsiyum ve magnezyum tuzları ihtiva ettiklerinden,bu sulara
sert sular denir. Böyle sularda sabun köpürmediğinden,önce soda koyarak
kirecin sudan ayrışması sağlanır.
2. SODA:
Kimyada Sodyum Karbonat ismiyle anılan soda tabiatta renksiz buharlar
halinde olup %63 ü sudur. Hava temasında bırakıldığında suyu uçarak
toz soda haline gelir. Buna (kalesine soda) denir. Soda,suyun kirecini ayırmaktan
başka yağları eritme özelliğine de sahip olduğundan iyi bir temizleme
gerecidir.
3. SABUN:
Hayvansal ve bitkisel yağ asitlerinin sodyum veya potasyum hidroksitle
birleşmesinden meydana gelir. Sabunları sodlu ve potaslı olmak üzere ikiye
ayırabiliriz. Sodlu sabunlara sert ve çekirdekli sabunlar ismi de verilir.
Bu sabunlar banyoda ve çamaşırda kullanılır. Potaslı olanlara ise yumuşak
sabun denir. Esmer yeşilimsi renkte olup sodlu sabunlardan daha etkilidir. Ev
temizliğinde,çamaşırda, cilt hastalıklarında ve sanayide kullanılır.
4. DETERJAN:
Piyasada çeşitli isimler altında toz veya sıvı halde birçok türleri
olup,her çeşit temizlikte kullanılmaktadır.
5. KİREÇ KAYMAĞI:
Kireç kaymağı sönmüş kireç üzerinden ,klor gazı geçirilmek
suretiyle elde edilen beyaz bir tozdur. Suda erir,klor kokar ve zehirlidir.
Genellikle tuvaletlerdeki fena kokuyu gidermekte,dezenfekte işlerinde,bitkisel
ve sentetik liflerin beyazlatılmasında kullanılır.
6. JAVEL SUYU:
Kireç kaymağı ile su ve sodadan yapılan kimyasal bir bileşiktir.
Keskin kokulu olup,sarımtrak yeşil renktedir. Bitkisel ve sentetik elyafın
beyazlatılmasında,bazı renkli lekelerin çıkarılmasında kullanılır.
Sulandırılarak kullanılması gerekir. Aksi halde kumaşı parçalar.
III.
KISIM
Temizlik
Dolabı:
Araç ve gereçleri bir arada bulundurmaya yaradığı gibi,zaman ve
enerji kaybını da önlemiş olur.
Kullanılan araçlar gerektiği şekilde temizlenip kurulanmalı;gereçler
ise,kavanoz şişe ve kutu kapakları sıkıca kapatıldıktan sonra,fazla
kullanılanlar ön sırada ,diğerleri arkada olmak üzere yerleştirilmelidir.
Dolabın kapağını ara sıra açarak havalanmasını sağlamak doğru
olur. Arada bir dolaplardaki eşyalar çıkarılıp yaş ve sonra kuru bezle
silinmeli ve sonra kuru bezle silinmeli ve kuruduktan sonra eşya yerleştirilmelidir.
BEŞİNCİ
BÖLÜM
Temizlenecek
Yüzey ve Üniteler
I.
KISIM - DÖŞEME TEMİZLİĞİ
1. Taş temizliği:
Bu temizlik cinslerine göre birkaç grupta incelenebilir:
a. Beyaz mermer temizliği:
Bunlar önce süpürülür,duru su ile silinerek temizlenebileceği
gibi sabunlu sodalı su,arap sabunlu sularla da silinir veya fırçalanabilir.
Sonra durulanıp kurulanır ve istenirse cilalanıp parlatılır.
Çok kirli olan beyaz mermerler ise;
İçine iki kahve fincanı javel suyu veya hazır çamaşır suyu ilave
edilmiş bir kova sodalı ve sabunlu su ile fırçalanarak temizlenir. Bundan
sonra durulanıp kurulanır,gerekiyorsa cilalanır ve bir süre sonrada parlatılır.
b. Renkli mermer temizliği:
Bunların temizliği de aynen beyaz mermerde olduğu gibidir. Ancak
javel suyu mermerlerin rengini açacağından bununla temizlik yapılması doğru
değildir.
c. Kare taşların temizliği:
Her biri 15-20 santimetre karelik krem veya renkli,düz
veya desenli taşlardır.
Krem renkli karo taşlar;aynen beyaz mermerler gibi;renkliler de aynen
renkli mermerler gibi temizlenip cilalanır.
d. Mozaik temizliği:
Bu taşların temizliği ve cilası da aynen renkli mermerlerin temizliği
gibidir. Her cins taş temizliğinde olduğu gibi mozaik temizliğinde de tuz
ruhu kullanmak doğru değildir. Zira bu taşların aşınmasına ve çirkin görünmesine
sebep olur.
2. Muşamba Temizliği:
Muşamba kıl süpürge ile süpürülüp yünlü kumaş parçası veya
keçe ile parlatılarak temizlenir. Süpürüldükten sonra neft,gaz veya
benzinle silinerek temizlemek de mümkündür.
Ancak bu sırada pencerelerin açık tutulması ve temizliğin yapıldığı
yerde ateş bulunmaması gerekir.
Çok kirli olan muşambalar,süpürüldükten sonra sabunlu su veya
detarjanlı su ile silinir. Sabunlu kalmasını önlemek maksadıyla bir iki
kere de duru su ile silinir ve kuruyuncaya kadar beklenerek cilalanır. Ancak
su muşambanın çabuk eskimesine sebep olacağından,bu yöntemi mümkün
olduğu kadar az uygulamak yararlı olur.
3. Marley temizliği:
Marley tekniğin gelişmesi sonucu olarak ortaya çıkan yeni bir döşeme
türüdür. Muşambaya yakın bir görünüşte olmasına rağmen ondan daha
üstün özellikleri olup isteğe göre büyük veya küçük kareler halinde
döşenmesi çok defa ona taş döşeme görüntüsü kazandırır. Günlük
temizliği yumuşak bir bezle tozu alınarak yapılır. Kirli ise bu işlemden
sonra silinip kurulanması doğru olur. Haftada veya on günde bir yumuşak
bir bez üzerine konan bir arap sabunu silinip durulanarak temizlenmesi
yerinde olur. Gerekiyorsa üzerine özel cilası sürülerek bir süre sonra
parlatılır. Kendi cilası bulunmadığı hallerde muşamba cilası da kullanılabilir.
Ancak her zaman bu yola başvurulmaması ve özel cilasının bulunmasına çaba
gösterilmesi doğru olur.
4. Halıfleks Temizliği:
Bu da yeni bir döşeme şekli olup,günlük temizliği elektrik süpürgesi
ile süpürülerek yapılır. Arada birde çok iyi sıkılmış deterjanlı
bezle silip yine çok iyi sıkılmış duru sulu bez ile deterjanını almak
ve sonra da odayı iyice havalandırarak,tamamen kuruyuncaya kadar üzerine
basmamak gerekir. Aksi halde fazla nem halıfleksin küflenip kokmasına sebep
olur.
5. Tahta Temizliği:
a. Cilasız tahta:
Tahta çeşitli ağaçların fabrikalarda işlenerek önce tomruk sonra
da kereste haline gelmesi ile elde edilir. Bu cins tahta,hasır süpürge ile
toz kaldırmadan süpürülerek temizlenebilir. Gerekiyorsa bundan sonra da
sodalı sabunlu su veya deterjanlı su ile silinir veya fırçalanır. Sonra
duru su ile çalkalanır. Çok kirli olan tahtalar süpürüldükten sonra içine
bir-iki fincan javel suyu veya hazır çamaşır suyu konmuş bir kova sodalı
sabunlu su ile boyları yönünde fırçalanıp,durulanmak suretiyle
temizlenir.
b. Cilalı tahta (Parke) Temizliği:
Lifleri karşılıklı gelecek şekilde birbirine geçirilmiş ve
cilalanmış döşemelere parke denir. Bunları her gün kıl süpürge ile süpürüp,yünlü
bir fırça ile parlatarak temizlemek mümkündür. Parkeler süpürüldükten
sonra neft,gaz veya benzinle silinerek de temizlenebilir. Ancak bu temizlikten
sonra mutlaka cila yapılmalıdır.
Cilalanması gereken ve çok kirli olan parkeler ise süpürüldükten
sonra parke teli ile lifleri yönünde ovulur. Tekrar süpürülüp sodalı
sabunlu su veya javelli su ile silinir ve durulanır. Kuruyunca parke cilası
ile cilalanarak parlatılır. Üzeri cam cila yapılmış parkenin temizliği
mum cilaya oranla daha kolaydır. Günlük temizliği yumuşak bir kıl fırça
veya bezle tozu alındıktan sonra yünlü bir parça ile parlatılarak yapılır.
Ayda bir defa da yine tozu alınır. Çok iyi sıkılmış nemli bir bezle
silinerek hemen kurulanır ve sonra da yünlü bir bez parçası ile parlatılır.
c. Yağlı boyalı tahta temizliği:
Yağlı boyalı tahtalar,nemli bezle veya sabunlu su ile silinerek
durulanmak suretiyle temizlenir.
Bunları deterjanla temizlemek doğru değildir. Zira deterjan yağlı
boyadaki parlaklığın kaybolmasına sebep olur.
II.
KISIM-DUVAR TEMİZLİĞİ
a. Badana:
Badanalı duvarların örümcekleri,15-20 günlük aralıklara tavan süpürgesi
ile alınır. Sonra yumuşak bir kıl fırçası veya elektrik süpürgesi ile
tozları temizlenir. Bu sırada odada bulunan eşyaların üstlerini örtmeyi
unutmamalıdır.
b. Plastik Badana:
Badanalı duvar temizliğinde olduğu gibi plastik badanalı duvarlar
da önce tavan süpürgesi ile örümcekleri alınarak,toz kaldırmadan her
tarafı süpürülür. Duvarlar çok kirli ise ılık sabunlu su arap sabunlu
su veya deterjanlı su ile silinir,duru su ile de sabunu alındıktan sonra
hemen kurulanır. Bütün bu işlemlerin birbiri arkasına yapılmasına da özellikle
dikkat edilmelidir. Aksi halde duvar dalgalı bir görünüş alır.
c. Kağıt kaplama:
Bu duvarlar da temiz yumuşak bir bezle tozları alındıktan sonra
aynen plastik badanalı duvarlar gibi silinerek temizlenir. Ancak ılık su
yerine soğuk su kullanmak ve silerken fazla bastırmamak doğru olur.
d. Lambri:
Bu duvar türü de günümüz dekorasyonunda önemli bir yer tutmaktadır.
Günlük temizliği yumuşak bir bezle tozu alınmak suretiyle yapılır. Üzerindeki
cilanın cinsi de dikkate alınarak arada bir çok iyi sıkılmış bir bezle
parlatmak yerinde olur.
Plastik lambriler ise sabun veya deterjanla silinip kurulanmak
suretiyle temizlenebilir.
e. Yağlı boya:
Bu duvarların temizliği de aynen plastik badanalı duvarlarda olduğu
gibidir. Plastikten daha kolay temizlenir.
f. Fayans:
Fayans duvarlar ılık sabunlu su veya deterjanlı su ile silinip
durulanır ve temiz bir bezle kurulanır.
g. Mozaik:
Bu duvarlar da ılık sabunlu su veya deterjanlı su ile silinir. Çok
kirli ise içine bir kahve fincanı javel suyu veya hazır çamaşır suyu karıştırılmış
bir kova su ile silinerek veya fırçalanarak
temizlenir ve durulanır.
III.
KISIM
a. Pencere,cam ve ayna:
Cam silisli kumun potas veya soda ile karıştırılıp yüksek
derecedeki sıcakta eritilmesiyle elde edilen sert,saydam,kolay kırılan
kimyasal olaylara dayanıklı bir maddedir.
Cam ve kristal eşyanın günlük temizliği,yumuşak bir bezle tozu alınmak
suretiyle yapılır. Gerekiyorsa veya fazla girintili ise deterjanlı,sabunlu
suda yumuşak bir fırça ile temizlenip sirkeli sudan geçirilir ve çalkalanarak
kurulanır. Cam ve kristal eşyada,özellikle vazolarda meydana gelen lekeler
halindeki kireç tabakasını yarım bardak sirke ve bir çorba kaşığı tuz
karışımına bastırılmış bir bezle iyice ovup çalkalayarak gidermek mümkündür.
Bol çivitli suda parlaklık kazandırır.
Camlarda önce çerçeve kısımları sabunlu su ile silinir,daha sonra
camlı kısımlar su ile silinerek kurulanır. Çok kirli ise sabunlu su ile
silinip durulandıktan sonra kuru,tüysüz bir bezle kurulanır.
İlk çağlardan beri bilinen ve çeşitli madenlerden yapılan
aynalar,bugün camın bir yüzünün kimyasal olarak çökertilmiş ince gümüş
tabakası ile sırlanması ve verniklenmesi ile yapılır. Aynanın sırlı
tarafına veya çerçevenin içine su kaçmamasına dikkat edilerek silinir,tüysüz
bir bezle kurulandıktan sonra kağıt parçası ile parlatılır.
b. Kapı Temizliği:
Çeşitli tahta temizliklerinde söz edildiği biçimde tahtasının
cinsine göre temizlenir.
c. Metal eşya temizliği:
Madeni eşyalar,çok kirli ve girintili çıkıntılı ise içine toz
sabun veya deterjan atılmış ılık suda yumuşak bir fırça ile yıkanıp
durulanarak iyice kurulandıktan sonra yünlü bir bez parçası ile parlatılır.
1. Gümüş Eşya Temizliği:
Gümüş beyaz renkte çok parlak ve kıymetli bir madendir. Zamanla
kararma özelliği vardır.
a. Nemli bir bez Bi Karbonat De Soud'a (Yemek sodası) katı olarak eşya
bununla ovulur. Fazla girintili çıkıntılı ise bu toza batırılmış
nemli ve çok yumuşak bir diş fırçasıyla fırçalanıp yünlü kumaş parçası
ile parlatılır.
b. Piyasada bulunan toz,macun veya sıvı halindeki temizleyici ve
parlatıcılardan birinin tarifelerinde açıklandığı şekilde kullanılması
ile temizlenir.
c. Yine aynı işe yarayan eczalı bezlerle ovularak parlatılır.
d. Hafif nemli bir bez parçası sigara külüne batırılarak eşya
ovulur ve yünlü bir bezle parlatılır. Ayrıca çok kirli gümüşlerde iyi
sonuç almak için uygulanan yöntemin birkaç defa tekrarlanması
gerekebilir.
2. Bakır Eşyalar:
Bakır çok eski tarihlerden beri bilinen parlak kırmızımsı
renkte,çok kullanılan işlenmeye elverişli bir madendir.
Bakır eşya havanın etkisiyle zamanla rengini ve parlaklığını
kaybederek kararır.
a. Bakır eşya kaole batırılmış bir bezle iyice ovulur ve yumuşak
bezle parlatılır.
b. Piyasada bulunan temizleyici sıvıya batırılmış bir bezle
ovulur ve yumuşak bir bezle parlatılır.
c. Tuz ve limon suyu karışımına batırılmış bir bezle ovulur,ılık
su ile çalkalanır (Kurulanacak yünlü bezle parlatılır (Limon suyu yerine
sirke kullanılabilir).
d. Karbonata batırılmış nemli bir bezle ovulup yumuşak bezle
ovulup yumuşak bir bezle parlatılır.
3. Pirinç Eşya:
Pirinç bakırla çinkonun eritilerek belirli oranlarda birbirleri ile
karıştırılmasından elde edilen bir alaşımdır. Havanın etkisinde
kalarak zamanla renk ve parlaklığını kaybeden pirinç eşya aynen bakır eşya
temizliğinde anlatılan yöntemlerle parlatılır. Ayrıca gaza veya
terabantine batırılmış bir bezle ovulduktan sonra yumuşak bir bezle
silinerek parlatılır.
IV.
KISIM-PERDE TEMİZLİĞİ
1. Perde:
a. Dekor Perde:
Perde temizliğine başlamadan önce metal makaraları çıkarmak
gerekir. Aksi halde yıkama veya ıslatma sırasında perdelerde pas lekesi bırakabilir.
Makaralar plastik olduğu taktirde bu işleme gerek yoktur. Bundan sonra iyice
silkelenerek tozları giderilen perdelerin soğuğa yakın ılık suda bir kaç
kere ıslatılarak kaba kiri akıtılır. 3-4 defada ılık sabunlu su ile yıkanır
durulanır. Perdenin pileli yerleri elle iyice düzeltilir. Ütü istemeyen
cinsten kumaşlardan yapılmış perdeler için bu düzeltmeler yeterli olup
kuruduğunda perde asılmaya hazır hale getirilmesi demektir. Diğer cins
perdeler için ise bu tür düzeltmeler ütüyü çok daha kolaylaştırdığından
yine gereklidir. İpekli cinsten yapılmış perdelerde ise ancak kuru
temizleme yapılabilir.
b. Tül Perde:Yıkanmadan önce metal makaraları çıkarılır. Çok
kirli olanlar bir gün önceden soğuk suda ıslatılır. Fazla hırpalamamaya
dikkat ederek yıkanır. Ayrıca sıkma esnasında da dikkatli olmak gerekir.
Kuvvetle sıkmak tüllerde ütü ile geçirilmeyen derin kırışıklıkların
meydana gelmesine neden olur.
Yıkama işlemi bittikten sonra bardak
kolanın,ılık su ile iyice ezilerek eritilmesi ve bir kova suya ilavesi ile
hazırlanan karışıma düzgün bir şekilde batırıp sıkılmadan asılır.
c. Jaluziler:
Günlük temizliklerinde nemli bezle tozları alınır. Çok kirli
olanlar çıkarılıp ılık sabunlu su ile yıkanır ve asılır.
2. Mobilya temizliği:
Mobilyanın kumaş kısımlarını temizlerken eşyanın kirlilik
derecesini gözönüne almak gerekir.
3. Halı temizliği:
Halı çoğunlukla yünden dokunan kısa sık tüylü desenli veya düz
renkli kalın yaygılar olup belli başlı eşyalar arasında yer alır. Halı
temizliği sağlık yönünden çok önemlidir. Bilindiği gibi mikroplar için
en uygun ortam pis yerlerdir. Özellikle halı ayaklarla sokaktan taşınan
mikropların bu eşya üzerinde birikmesine ve kişi sağlığının olumsuz yönde
etkilenmesine neden olur. Temiz tutuldukları taktirde yeni ve güzel görünüşlerini
korumaları ve dayanıklılıkları sağlanır.
Halı,kilim ve battaniyelerin temizliğinde iyi sonuç almak,yani onları
tam temizleyebilmek,ancak bu temizlik için en uygun araç ve gereçleri seçmek
ve bunları en iyi şekilde kullanmakla mümkün olabilir. Temizlik eşyanın
menşeine desen ve renk durumuna göre yapılır.
a. Menşeine göre:
İpek ve yünlü olanlar benzinle silerek temizlenmelidir. Sentetik
olanlar benzinle temizlenebileceği gibi,çok kirli ise deterjanlı su ile yıkanabilir.
Halılar için en uygunu,ılık sabunlu veya arap sabunlu su ile
temizlemektir.
b. Desen durumuna göre:
Deterjanlı su halının rengini açacağından özellikle koyu renkli
halıları bununla temizlemek doğru değildir. Sabunlu su ile silinen halılar
sirkeli su ile tekrar durulanırsa renkleri parlak olur.
Halılar iki türlü temizlenir:
a. Silinerek, b. Yıkanarak.
a. Silinerek:
Önce nemli süpürge (toz kalkmaması için) ile tüyleri yönünde süpürülür
veya elektrik süpürgesi ile tüylerin aksi yönünde tozu alınır. Sonra yüzünden
ılık sabunlu suyla 1-2 defa silinir. Sabunlu kalmaması için bir kerede
duru su ile bu işlem tekrarlanır.
Halı çok kirli ise açık havada gerilmiş bir ip üzerinde ters yüzünden
budaklı olmayan bir sopa ile vurularak temizlenip süpürülür. Az da olsa
kalan tozlar bir defa da elektrik süpürgesi ile alındıktan sonra ılık
sabunlu su ile 2-3 defa silinir ve bu işlem duru su ile bir kere daha
tekrarlanır.(Halı silmede çok az miktarda olmak ve hemen duru su ile silmek
şartı ile deterjan kullanılabilir).Halılar temizlik sona erince ve
istenildiği taktirde renklerin canlanması için yarım kova suya «-1 kahve
fincanı sirke veya amonyak karıştırılmış su ile silinir. Halıların püskülleri
ise ılık sodalı,sabunlu suyla kısım kısım temizleninceye kadar 2-3 defa
yıkanır. Duru su ile çalkalanıp sıkılır. Kalan fazla su da püsküllerin
bir bez arasında ovuşturulmasıyla giderildikten sonra,birbirine geçen püsküller
düzeltilerek kurumak üzere halının üzerine yatırılır ve kuruyunca
durması gereken şekle göre düzeltilir.
b. Yıkanarak:
Halılar önce bilindiği şekilde tozundan temizlendikten sonra yüzü
üste gelecek şekilde taşa yayılır. 2 gaz tenekesi ılık suya bir su
bardağı arap sabunu karıştırılarak hazırlanan su ile tüyleri yönünde
süpürülerek yıkanır. Bu işlem 1-2 defa tekrarlanır,duru su ile süpürülerek
sabunu giderilir. Bundan sonra kısa kenarından başlanarak rulo yapılır ve
fazla suyun akması için üstünden bastırılır,suyunun tamamıyla süzülmesi
için temiz bir yere dikine konur. Bu şekilde 3-4 saat bırakılan halı ipe
asılır. Ancak zaman zaman ipteki yeri değiştirilerek hem daha çabuk
kurumasını hem de ipin halı üzerinde iz yapmamasını sağlamak gerekir. Yıkanan
halının tamamen kurumuş olmasına özellikle dikkat edilmelidir. Aksi halde
küflenir ve iplikleri çürüyerek kısa zamanda eskir.
V.
KISIM
a. Banyo ve Lavabo Temizliği:
Genellikle banyo ve lavabolarda kullanılan fayanslar banyo ve
tuvaletlerin duvarlarına ve benzeri yerlere döşenen dört köşe cilalı taşlardır.
Fayansların yüzeyleri kaygan ve cilalı olduklarından kir tutmazlar. Bu
sebepten sabunla ve sıcak suyla silinerek kolayca temizlenir. Lekeli kısımlar
toz temizleyicilerle temizlenir. Çamaşır suyuyla ara sıra temizlenebilirse
de sık sık silmek doğru değildir. Cilasını alarak matlaşmasına neden
olur. Kireçli su ve sabun lekelerini çeşitli temizlik tozlarıyla ovarak çıkardıktan
sonra çok kirli ise ve çıkmıyorsa sulandırılmış tuz ruhu kullanmak
gerekir. Muslukların krom yerlerindeki lekeler,temizlik tozuna batırılmış
bezle ovulur ve nemli bezle silindikten sonra kurulanır.
b. Tıkanan Lavaboların Açılması:
Lavabolar çok kullanıldıklarından ve personelin dikkatsizliği yüzünden
sık sık tıkanır. Kirden ve yağdan tıkanan lavaboların deliğine soda
doldurulur.
Üzerine
yavaş yavaş kaynar su dökülür,bu lavaboyu hemen açar ve fena kokuları
yok eder. Lavabolar lastik pompalarla da kolay açılır,lavaboya biraz su
doldurulur,pompa muntazam aralıklarla vurulur. Eğer pompa yoksa küçük
lastik borunun bir ucu musluğa bir ucu da lavaboya konularak suyun geçmesi
sağlanır. Suyun basıncıyla ufak tıkanıklıklar açılır. Günümüzde
piyasada hazır olarak satılan, lavabo açmada kullanılan ilaçlar da vardır.
Lavaboya sert bir cisim kaçarak tıkandığı taktirde alt kısmının sökülerek
temizlenmesi gerekir.
c. Tuvalet Temizliği:
Kurumlarda temizliğine en çok dikkat edilmesi gereken yerlerden biri
de tuvaletlerdir. Tuvaletler mikropların ve kokunun etrafa yayılmaması için
sık sık temizlenmeli ve dezenfekte edilmesine özel bir itina gösterilmelidir.
Tuvaletleri sonra,uzun saplı bir tuvalet fırçası kullanarak sürtücü
tozla ovmalı sararan kısımlar kireç kaymağı veya çamaşır suyuyla
beyazlatılmalıdır. Kokunun emilmesi için koku emici maddelerden yararlanılmalıdır.
ALTINCI
BÖLÜM
I.
KISIM
Badana Çeşitleri ve uygulanması:
Badana estetik ve psikolojik etkileri yanında dezenfekte özelliğine
sahip oluşu nedeniyle yapıldığı yerde sağlıklı ortam yaratır.
Badanaya ait bilgilerin başında renkler gelmelidir. Bilerek seçilen
renkler,küçük bölümleri büyük göstermeye,karanlık odaları aydınlatmaya
yarar.
Badanadan önce yapılması gereken hazırlıklar sırasıyla şunlardır:
a. Badana yapılacak yerlerde bulunan perdeler ve korneşler çıkartılır.
b. Tablolar,resimler,panolar vb. dikkatlice yerlerinden alınarak
temizlenir ve kaldırılır.
c. Abajur vb. mümkünse dikkatlice çıkartılır. Ancak bulundukları
yerlerden çıkarmak güç veya tehlikeli ise kağıt ve naylonla iyice sarılmalıdır.
d. Badana yapılan yerlerdeki eşyalar dışarı çıkarılır. Kalmayı
gerektiren eşyalar ortaya alınarak üstleri sıkı bir şekilde örtülür.
e. Halılar kirlilik derecelerine göre gerektiği şekilde temizlenip
rulo yapılır ve badanadan sonra kullanılmak üzere kaldırılır.
f. Pencereler gazetelerle kapatılıp fazla kirlenmemesi sağlanır.
g. Tavan ve duvarlar tavan süpürgesi ile iyice süpürülür.
h. Duvarlarda bulunan delik ve çatlaklar alçı ile onarılır.
ı. Yerlere kirlenmemesi için kağıt,naylon veya talaş serilir.
i. Badana için gerekli olan araç ve gereçler eksiksiz olarak hazırlanır.
j. Korunma tedbiri olarak sigortayı gevşetmek uygun olur.
1. Kireç Badana:
Kireç,tabiatta bulunan kireç taşının yüksek ısı derecesinde ısıtılmasından
elde edilen esmerimsi beyaz renkte,sert bir maddedir. Buna halk arasında sönmemiş
kireç" denir. Suyla bir araya gelince büyük bir kolaylıkla ısı çıkararak
birleşir. Badanada kullanmak üzere önceden söndürülmesi gerekir. Bunun için
temiz bir tenekenin 1/3 ü kadar sönmemiş kireç konur ve 2/3 üne kadar su
birden katılarak kireç söndürülür. Bu arada tehlikeli olabileceğinden
tenekeye fazla yaklaşmamak gerekir. Bundan sonra badananın koyuluğuna duvarın
bir köşesinde veya tenekeye batırılıp çıkarılan bir tahta parçasıyla
bakılır. Gerekiyorsa bir miktar daha su katılır.(İlk badananın duvara
daha iyi geçmesini sağlamak için biraz sulu olmasına dikkat
edilmeli,ikinci kat daha koyu hazırlanmalıdır).
Renkli badana yapılması isteniyorsa bir kapta sulandırılan eritilmiş
boya,hazırlanmış badananın içine katılır. İstenilen koyuluk ve renk
bulunduktan sonra ince bir telden sürülerek uygulamaya hazır hale
getirilir.
Uygulanması:
Badananın uygulanmasında en uygun fırça domuz kılından sık ve
sert yapılmış olanıdır. Aynı cins uzun saplı bir tavan fırçası ve köşe
fırçası da bulunmalıdır. Hazırlanan badana temiz sopa ile bir süre karıştırıldıktan
sonra fırçanın tahta kısmı dışarda kalmak üzere tenekeye batırılır,fazla
kireç teneke içine hafifçe silkilir ve önce tavan sonra duvarlar olmak üzere
badanaya başlanır. Bu sırada pencerelerin kapalı olmasına dikkat
edilmelidir. Aksi halde yapılan badana dalgalı olarak kuruyabilir. Fırça,
duvara yukardan aşağıya olmak üzere sürülür. Fazla badana yedirilir.
Birinci kat boyanın kuruması beklenir. İkinci kat badana da aynı şekilde
yapılır.
2. Tutkal Badana:
Toz boya ile tutkalın belirli oranlarda karıştırılmasından elde
edilir. Tutkal badana kolayca çıkmayan sabit badanalar arasında sayılabilir.
Tutkal badanayı hazırlanmış olarak piyasada çeşitli isimler altında
bulmak mümkündür. Bunlar tarifelerinde gösterildiği oranda ılık su ile
karıştırılıp bir süre bekletildikten sonra kullanılmaya hazır hale
gelir.Bu badana ısıya da dayanıklı olduğundan daha çok banyolarda kullanılır.
Uygulaması:
Badananın uygulanmasından önce süpürülmüş ve delikleri alçı
ile kapatılmış duvarlar,arap sabunlu su ile silinir. Bundan sonra daha önce
hazırlanmış badana,aynen kireç badanasında olduğu gibi uygulanır.
3. Plastik Badana:
Diğer badana türlerine oranla daha pahalı olmasına nazaran uzun süre
dayanması,istenildiği zaman sabunlu su ile silinerek temizlenmesi ve
duvarlara iyi bir görünüş kazandırması nedeniyle tercih edilmektedir.
Plastik badana tarifesine göre hazırlanarak uygulanacak hale getirilir.
Uygulaması:
Piyasada pek çok çeşitleri bulunan bu badana türü tariflerinde
anlatıldığı şekilde uygulanır.
4. Yağlı Boya:
Bu boya türü sadece duvara değil tahta,yuğla,taş,alçı,demir,cam
vb. gibi çeşitli yüzeyler üzerine kolayca sürülebilir. Ayrıca yağlı
boyanın uzun süre devam eden dayanıklılığı,çürümeyi önleme özelliği,sudan
etkilenmeyişi ve sürüldüğü yüzeye parlak güzel bir görünüş kazandırması
çok kullanılmasına neden olmaktadır.
Yağlı boyaya başlamadan önce yapılacak işlemler,badanadan önceki
hazırlıkların aynıdır. Ancak burada ilave olarak dikkat edilecek noktalar
şunlardır:
a. Yağlı boya yapılacak duvarda kireç badana varsa,bunun önceden
kazınarak çıkarılması gerekir. Eski yüzey yağlı boya ise kazımak
gereksizdir.
b. Domuz kılından yapılmış iyi cins bir yağlı boya fırçası
kullanmak gerekir.
c. Yağlı boya yapılırken damlayan yerleri derhal silmek üzere bir
kutu içinde terebentin,tiner,neft veya gazyağı ile yumuşak bir bezin hazır
bulundurulması gerekir.
d. Tahta üzerine uygulanacak yağlı boya için tahta hiç boyanmamışsa
önce budakları yakılarak üzerine bezir yağı sürülür. Tamamen
kuruduktan sonra gözeneklerin kapanması için ince bir tabaka halinde
macunlama işlemi yapılır. Bu tabakada kuruduktan sonra zımparalanarak yağlı
boya yapılabilir hale gelir.
e. Boyanmış tahtalar sadece çatlak yerleri macunlanıp zımparadan
geçirilerek yağlı boya yapılmaya hazır hale getirilir.
f. Demir yüzeylere uygulanacak yağlı boyadan önce yüzey tel fırça
veya demir zımparası ile zımparalanır,yağlı kirleri nemli bezle silinir.
Astar boya olarak sülyen, kuruyunca da yağlı boya sürülür.
g. Radyatörlerin boyanmasında kullanılacak yağlı boyanın ısıya
dayanıklı türden (alüminyumlu yağlı boya) seçilmesi gerekir.
Yağlı Boyanın Uygulanışı:
Kuru,fakat sıcak olmayan hava,yağlı boyanın uygulanması için en
uygun ortamdır.
Boyadan önce,fırçayı kopuk kıllarından temizlemek için parmaklar
arasında birkaç defa bükmek, aynı zamanda tozlarında giderilmesine yardım
eder. Fırçayı boyaya kılların yarısına kadar sokmak ve fazla boyanın
damlamaması için boya kabının kenarına hafifçe vurduktan sonra hazırlanan
yüzeyi boyamaya başlamak gerekir. Fırçayı hareket ettirirken bileği
serbest bırakmalı ve boyayı yüzeye tamamen yedirmek iyi yağlı boya
yapmanın şartlarındandır. Bu arada boyanın yapıldığı yerde sigara içilmemelidir.
Birinci kat kuruduktan sonra ikinci kat boya yapılır. Tahta yüzeylerde fırçayı
ağacın lifleri yönünde,sonra çapraz,sonra tekrar lifleri yönünde sürmek
gerekir. Demir yüzeylerde yağlı boyanın neft miktarı az olmalıdır.
II.KISIM
Badana
ve Yağlı Boya Sonrası Temizliği:
Badana
temizliğine: önce döşemeye serilmiş olan talaş, kağıt veya naylonun
toz yapmadan toplanması ile başlanır. Pencerelerdeki kâğıtlar da toplandıktan
sonra, hafif nemli süpürge ile yerler süpürülür.Pencerelere ve döşemeye
damlamış kireç lekeleri, kuru bir bezin içine konan parke teli ile
ovularak çıkarılır.Tekrar süpürülen yerler, bu defa arap sabunlu
veya deterjanlı su ile fırçalanır ve silinir. Yağlı boya olan kapı ve
pencere pervazları önce deterjanlı sonra da duru su ile silinir, Camlar da
gerektiği şekilde temizlenir, Metal kısımlar kaol veya gazla silinerek
parlatılır· Bundan sonra bir kova suya bir bardak sirke konur, Bu karışımla
da bir defa daha silinen döşeme temizlenmiş
ve böylece oda yerleştirilmeye hazır
hale gelmiş olur·
Ancak;
döşeme parke, marley v.b.ise, telle çizilmemesi için daha dikkatli olmak,
sonra fırçalamadan silmek ve temizliğin bitiminde tamamen kuruduktan sonra
hepsine gereken özel cilalarını yapmak doğru olur.
Yağlı
Boya Temizliği :
Aynen
badana temizliğinde olduğu gibidir. Ancak, farklı olarak damlamış olan yağlı
boya lekeleri neft, terebantin, tiner veya gaza batırılmış bir bezle
silinerek çıkarılır. Lekeler kalmış ise bir bıçakla kazınır. Fırçada
neft, tiner vb· bekletilerek temizlenir.
III.
KISIM
Cila çeşitleri ve uygulaması :
Cila tahta eşya veya çeşitli döşemelerin görünüşlerini düzeltmek
ve onları dış etkenlerden korumak için ince bir tabaka halinde üzerlerine
sürülen bir maddedir.
Cila yapımında kullanılan araç-gereçler:
1. Araçlar (pompa taşı-cila topu-zımpara).
2. Gereçler (alkol-gomalak-parafin-balmumu-reçine-neft-terebantin-cila
yağı).
Bütün cilaların uygulanmasından önce ve uygulama sırasında
dikkat edilecek noktalar şunlardır:
a. Varsa eski cila kalıntıları çıkarılmalıdır.
b. Cilalanacak yer,cilanın özelliğine uygun şekilde hazırlanmalı
temizlenmeli ve kuru olmalıdır.
c. Cila havadar ve aydınlık bir yerde yapılmalıdır.
d. Kullanılacak gereçler hazır,araçlar temiz olmalıdır.
e. Cilanın az miktarda beze alınıp sürülen yere tamamen
yedirilmesi gereklidir.
f. Cila sürülen yere basılmamalı eşya ise tozdan uzak kurutulmalıdır.
1.Döşeme Cilaları:
a.Taş Cilası:
Beyaz veya renkli mermer,mozaik,karo taş vb. gibi çeşitli taş döşemelere
cila yapmak mümkündür.
Pratik olarak şöyle bir formülle taş cilası hazırlanabilir:
1 litre kaynar su,
150 gr. balmumu,
100 gr. arap sabunu.
Temiz bir küvete konan sıcak su içinde arap sabunu eritilir. Küvetin
üstünde tutulan sıcak bir ütüye dokundurulmak suretiyle erimesi sağlanan
balmumu da karışıma katılır. Karıştırıldıktan sonra kullanılmaya
hazır hale gelmiş olur. Bunun dışında piyasada satılan taş cilaları
tarifelerinde belirtildiği şekilde kullanılır.
Uygulaması;cila uygulanacak taşın önce temizlenmesi ve kuru olması
gerekir. Böylece hazırlanan yüzeye temiz bir bez üzerine konan cila,içten
dışa çizilen dairelerle yedirilerek sürülür. Bir süre sonra yumuşak yünlü
bir bezle ve yine dairesel hareketlerle parlatılır.
Ciladan sonra taş oldukça kaygan hale geleceğinden dikkatli yürümek
gerekir. Islak bez cilayı matlaştıracağından taşların her gün kuru
bezle tozunu almak daha doğru olur.
b. Muşamba Cilası:
Muşamba cilası pratik olarak şöyle bir formülle hazırlanabilir:
1 litre neft
250 gr. parafin
400 gr. balmumu
1 kahve kaşığı dövülmüş reçine
Küçük bir küvete neft,reçine,küçük parçalara bölünmüş
parafin ve balmumu konup,içinde sıcak su bulunan diğer bir küvetin içine
oturtulur(ancak bu işlemden daha önce parafin ve balmumunun kirli kısımlarını
ince bir tabaka halinde keserek çıkarmak gerekir. Aksi halde bu kirler cilanın
rengini bozar). Soğudukça suyu değiştirilerek ve arasına karıştırılarak
balmumu ve parafinin erimesi sağlandıktan sonra,eriyik bir kutu veya
kavanoza boşaltılır ve donmaya bırakılır. Böylece cila kullanmaya hazır
hale gelmiş olur. Hazır muşamba cilaları da tariflerinin belirtildiği şekilde
kullanılır.
Uygulaması;uygulama ve parlatma aynen taş cilasında olduğu gibidir.
Cilalanmış muşambaların günlük temizliğinde,tozunun kuru bezle
alınıp yünlü bezle parlatılması yeterlidir. Ayrıca,üzerine sivri ayaklı
eşya koymamaya,ağır eşyaları muşamba üzerinde sürüyerek çekmemeye
dikkat etmek de delinme ve çizilmeyi önlemek bakımından doğru olur.
c)Marley
Ciası :
Piyasada
hazır çeşitleri olmakla beraber pratik olarak marley cilası şõyle hazırlanabilir
:
1/2
litre neft veya terebantin,
250
gr· parafín,
Küçük
bir küvete neft ve küçük parçalara bölünmüş parafin konup, içinde sıcak
su bulunan diğer bir küvetin içine oturtulur. Soğudukça suyu değiştirilerek
ve ara sıra karıştırılarak parafínin erimesi sağlandıktan sonra eriyik bir kutu
veya kavanoza boşaltılır ve donmaya bırakılır. Böylece kullanılmaya
hazır hale gdmiş olur.
Uygulaması;
uygulama ve parlatma aynen taş cilasında olduğu gibidir.Ancak, burada
ciladan önce yapılacak temizliğin arap sabunlu su ile olması daha iyi sonuç
olmak bakımından gözönünde tutulması gereken bir noktadır, Bakımı da
muşambanın ki gibi olup, mümkün olduğu kadar ıslak bezle silmemek
yerinde olur,
d)
Parke Cilası :
Diğer
döşemelerde olduğu gibi parke içinde piyasada pek çok cila çeşidi
bulunmaktadır. Bunlar arasında uzun bir süre parkeyi koruyan “Cam
Cila" denilen çeşitler sayılabilir.
Pratik
olarak parke cilasının hazırlanışı:
1/2
litre neft
200
gr, balmumu
Küçük
bir küvete neft ve parçalara bõlünmüş
balmumu konup, içindeki sıcak su bulunan diğer bir küvetin içine
oturtulur (bu işlemden önce balmumunun kirli kısımları kazınır) Soğudukça
suyu değiştirilip ara sıra karıştırılarak balmumunun erimesi sağlandıktan
sonra, eriyik bir kutu veya kavanoza boşaltılır, donmaya bırakılır.İstenildiği
zaman kullanılır.
Parkeyi
cilalamaya geçmeden önce sırasıyla şu işlemleri uygulamak gerekir:
a)Parke,
parke teli ile lifleri yönünde tellenir.
b)
Yumuşak, uzun tüylü kıl fırça ile süpürülür.
c)
Tiner veya gaza batırılmış bezle silinir.
·
Bu
arada camların açık olmasına da özellikle dikkat
edilmelidir.
d)
Bir süre bekledikten sonra lifleri istikametinde cilalanır ve kuruduktan
sonra parlatılır.
e)
Cam cila uygulanacaksa, önce özel makina ile sistre yapılması, gereken
yerler macunlanıp süprüldükleri ve silindikten sonrada belli sürelerle ve
3- 4 defa olmak üzere cilalanarak kurumaya bırakılması gerekir.
Parke
bakımı ise gerek normal cilada gerekse cam cilada, aynen muşamba da olduğu
gibidir. Pratik kullanılan parkeye ıslak bez sürmemek ve su damlatmamak
gerekir· Cam cila silinebilir ve hemen kurulanır ve parlatılabilir.
Mobilya
Cilası :
Gomalak
Cilası :
Bu
cila ceviz, maun, gürgen ıhlamur gibi ağaç türlerinden yapılan mobilya
üzerine uygulanmakta olup, şõyle hazırlanır
1/2
litre alkol (96 c bulunmazsa ispirto)
60
- 70 gr· gomalak
Cilanın
kullanılacağı günden en az (1) gün õnce ufalanmış gomalak, büyükçe
bir şişedeki alkol içine atılarak ağzı sıkıca kapatılır ve devamlı
çalkalanmak suretiyle gomalağın tamamen erimesi sağlanır.Daha kısa bir sürede
erimesi isteniyorsa, şişeyi sıcak su içine bırakmak ve arada bir çıkararak
çalkalamak iyi sonuç verir.
a,
lyi cins alkol ve komalak kullanılmalı ve cila normal koyulukta olmalıdır.
b·
Cila topu çok sert ve muntazam hazırlanmalıdır.
c·
Cila topuna az miktarda cila alınmalı ve yüzeye tamamen yedirilmelidir.
d·
Ciladan önce yüzeye çok miktarda yağ sürülmemelidir (aksi halde yağ uçunca
matlaşır)
e·
Cila yağı olarak zeytinyağı kullanılmamasına (asitli olduğu için çabuk
kurumaz, yüzeyi saratır ve matlaştırır) dikkat edilmelidir.
Uygulaması
:
Gerektiği şekilde hazırlanan yüzeye iyice yedirilerek cila yağı sürülür, cila şişesi çalkalanır ve hazırlanan cila topunun pamuğu üzerine bir miktar cila dökülür.Topun ucu iyice büküldükten sonra, cilanın top içinde yayılmasını ve fazlasının da çıkmasını sağlamak bakımından top avuç içine veya temiz bir yere birkaç defa vurulur. Bundan sonra top, yüzeye çok bastırmadan ve yukardan aşağı daireler çizdirerek gezdirilir ve bu işlem bütün yüzey cilalanıncaya kadar devam eder, Bu arada top, altında meydana gelen kalınlık nedeni ile yüzeyde rahatça kaymıyorsa altına çok az miktarda cila yağı sürerek bu kayganlığı yeniden sağlamak gerekir.Yüzey parlamaya başladığı anda topa başkaca cila konmadan, aynı hareketlere devam edilerek top kurutulmuş ve cila tamamlanmış olur.Bu cila ile cilalanmış mobilyaların günlük temizlikleri yumuşak kuru bezle tozlan alınarak yapılır·Islak bez değdirmemeye ve sert cisimle çizilmemesine özellikle dikkat edilmelidir·
Vernikler
Bilinen
cila türlerinden olup bileşimlerine göre yağlı, selülozik, ispirtolu, reçineli
v.b.olabilir. Piyasada satılan türleri tariflerine göre uygulanır.
YEDİNCİ
BÖLÜM
EĞİTİM
KURUMLARINDA KULLANILAN DAYANIKLI TÜKETİM MALLAR1NIN GRUPLANDIRILMASI, BAK1M
VE TEMİZLİĞİ
Ev,
okul ve kurumlardaki araçların çalıştırılmasında çeşitli
kaynaklardan yararlanılmakla beraber, bir çoğu için elektrikten faydalanılmaktadır.İkinci
derecede de yakıtlar kullanılmaktadır. Yakıtlar başlıca üç grup altında
incelenebilir:
a·
Katı yakıtlar (odun - odun kòmürü - linyit - taç kömürü - kok kömürü)
b.Sıvı
yakıtlar (gaz yağı · bütan)
c,
Gaz yakıtlar (Havagazı)
Buzdolabı;
Íçine
konan yiyeceklerin bir sùre için tazeliğini koruyan ve onların dondurulmadan
saklanmasını sağlayan soğutuculara BÜZDOLABI denir.Çeşitleri arasında
kantin ,okul ve kurum yemekhanelerinde kullanılan vitrinli buz dolapları, yalnız
su vb· gibi içilecekleri soğutmaya yarayanlar veya besin maddelerinin
dondurularak uzun sure saklanmasını sağlayanlar sayılabilir.
Buz
dolabının kullanılmasında gözönünde bulundurulacak hususlar şunlardır :
a)
Buzdolabı konacağı yere getirilirken dik olarak taşınmalı, radyatörden veya sobadan uzak, nemsiz ve düz yere konmalıdır.
b)
Kondansörün iyi havalanması ve dolayısıyle dolabın iyi çalışması için
duvardan 10 · 15 cm uzağa konmalıdır.
c)
Dolaba konan yiyecek!erin sıcak olmamasına dikkat edilmelidir.(Dolabın soğutma
gücünü düşürmemek için)
d)
Dolaba konan yiyecekler. içerdeki hav'anın dolaşımını sağlamak bakımından
birbirlerine ve dolabın iç yüzeyine değmeyecek şekilde yerleştirilmelidir.
e)
Dolaba konan tüm yiyecek ve içecekler kapalı kaplarda, kağıt veya naylon
torbalarda muhafaza edilmelidir.
f)
Her besin maddesinin besin değerinden kaybetmeden ve bozulmadan saklanma süresi
vardır.Bu konuda bilgi edinmek ve yiyeceklerin dolapta kalma süre!erini ona göre
saptamak yerinde olur·
g)
Dolap çok dondurulmamalı ve soğukluk derecesi mevsim ve içindeki
yiyecek miktarına göre ayarlanmalıdır.
h)
Buz dolabının kapağını sık sık açıp kapamak, içine sıcak hava gireceğinden
doğru değildir·
ı)
Buz dolabının 8 -10 günde bir temizlenmesi yerinde olur· Fişi yerinden çekmek,
içini tamamen boşaltıp, kapağını açık bulundurmak ve kendi kendisine
erimesini beklemek gerekir.(0tomatik eriticiler hariç),
i)
Dolabın iç ve dış kısmı önce sabunlu bezle, sonra ıslak bezle silinip
iyice kurulanmalıdır. Bu arada
kapak kenarındaki plastik kısım çok seyrek silinmeli ve hemen kurulanmalıdır.
j)
Uzun süre kullanılmadığı zaman, fişi prizden çekerek dolabı temizlemeli
ve kapağını da aralamalıdır,
II.
K1SIM - PİŞİRİCİLER
Ocaklar
ve Fırınlar;
Yiyeceklerimizi
ısı yardımı ile pişirerek, yenmeye hazır hale getirmeyi sağlayan, tüm
araçlar “pişiriciler" adı altında toplanır.
Pişiriciler
zamanla gelişmeye uğramış, sıvı ve gaz yakıtların kullanıldığı ocak
çeşitleri ortaya çıkmıştır. Örneğin:(Havagazı
ocakları, ispirto veya gazyağı ile çalışan fítilli pompalı ocaklar,
elektrikli ocak veya fırınlar gibi).
Pişirici
araçların en gelişmiş türleri gaz veya elektrikle çalışan fırınlardır.
Yapı ve esaslar genellikle aynı ise de değişik fırın tipleri vardır.Genellikle
iç ve dış yapıları dekape saç ùzerine fırın
boyasıdır.Üstteki ocak kısmında dökme demirden “ızgara" ve
“brülor"ler bulunur.Isı
ayar düğmeleri genellikle bakalittir.Bir kısmının önünde ısıya dayanıklı
bir cam vardır.Elektrikli ocak ve
fırınlarda üzerinden akım geçen tellerin açığa çıkardığı ısı
kullanılmaktadır. Aynı şekilde gerek bütan, gerek havagazı ile çalışan
ocak ve fırınlarda da bir boru yardımı ile araca gelen gazın yanarak verdiği
ısıdan yararlanılmaktadır.
Ocak ve fırınların kullanılmasında dikkate alınacak 1ıususlar aşağıda
gösterilmiştir:
a)
Gazla çalışanlarda fazla gaz sarfına ve herhangi bir tehlikeye meydan
vermemek için õnce kibrit yakılmalı ve sonra düğme çevrilmelidir.
b)
Pişirilen yiyeceğin ocak kısımlarına taşmamasına dikkat edilmelidir. Aksi
halde brülör etrafındaki deliklerde tıkanma olabilir.
c)
Isı ayar düğmelerini dikkatli kullanmalıdır, kolayca kırılabilir.
d)
İş bittikten sonra sadece düğmesinden kapamakla yetinmeyip, gazı, ana
musluktan da kesmelidir.
e)
Pişirmeden sonra yapılacak temizlik için, ocak ve fırının soğuması
beklenmelidir.
Fırınların
emaye kısımları sıcak sabunlu su ile ve ıslak bezle silinip kurulanarak
temizlenir. Kapalı kısımdaki tepsiler ve ocaklar üstündeki ızgaralar
da yine sıcak sabunlu su ile yıkanıp durulanarak temizlenmeleri gerekir,
Arada bir brülörler sabunlu su içinde fırçalanmalı, varsa tıkalı
deliklerinin açılması sağlanmalıdır.Temizlik sırasında yıkanan parçalan
çarpmamaya ve çizmemeye özellikle dikkat etmelidir.
Elektrikli
fırınlardaki yapı esasına dayanan bütün araçların da (ocak - ızgara - kızartıcılar
- semaverler vb.) dikkatle kullanılmaları, korunmaları ve temizlenmeleri
gerekir.Isıtmayı sağlayan tellerin bulunduğu kısma su değdirmemeye, bir
yere çarpmamaya ve sadece etrafını dikkatlice temizleyip o bõlümü
zedelememeye özellikle özen göstermelidir.
III..
KISIM - TEMİZLEYİCİLER
1.
Elektrik Süpürgesi :
Modern
araçların en õnemlilerinden olup, havayı emerek tozları içeri çektiğinden
toz kaldırmadan temizlemeyi sağlar· Elektrik süpürgelerinde bazı yerlerin
temizliğini sağlamak üzere òzel olarak yapılmış aksesuarlar vardır·
Bunların başlıcaları şunlardır:
a)
Otomatik dövücü (vivromatik) :
Halıların hırpalanmadan temizlenmesini sağlayan bir aksesuardır.
b)
Cila fırçası : Döşeme cilasının parlatılmasına yardımcı bir parçadır·
c)
Püskürtücü (pülverizatör):
Temizleyici bir sıvının veya bitkilerin bòceklerden, giyecekleri haşerelerden
korumada kullanılacak bir gerecin püskürtülmesini sağlayan parçadır,
d)
Çeşitli başlık ve fırçalar: Perde, koltuk, kanepe, çerçeveler,
duvarlar vb. yerlerin tozlarını almak için kullanılır.Elektrik süpürgesini
kullanırken dikkat edilecek başlıca noktalar şunlardır:
a)
Temizlenecek yere g0re kullanılacak parçanın süpürgeye dikkatle ve tam
olarak takılması gerekir, Fazla sıkıştırma veya gevşeklik hem aracın iyi
çalışmasına engel olabilir hem de parça zedelenebilir.
b)
Araç kullanılmadan önce temizlenecek yer gözden geçirilmeli, bulunabilecek
sert, kesici veya delici cisimler toplanmalıdır. Aksi halde emme yolu.ile içeri
giren cisim pervane veya torba için tehlikeli olabilir.
c)
Araç, temizlenecek yer üzerinde yumuşak hareketlerle ve õzenle
gezdirilmelidir· Temizlenen yerde saçak, püskül vb· varsa fazla yaklaştırılmamalıdır.
d)
Araç, temizlenecek yüzey üzerinde yüzeyi tarayacak şekilde düzenli
hareketlerle gezdirilmelidir. Aksi halde bazı yerler tozlu kalabilir.
e)
Elektrik süpürgelerinin gerek kullanılmalarında, gerek temizliklerinde
mutlaka broşürlerini okumak ve orada gösterilen şekli uygulamak en doğrusudur.Zira,
esaslar aynı ise de hepsinin biçim, kullanılma ve temizliği konusunda aralarında
bazı farklar olabilir.
Elle
çalıştırılan süpürücüler :
Elektrik
süpürgesi yanında daha ilkel olarak elle çalıştırılan ve piyasada
"gırgır" ,”huzur" vb· gibi isimler altında satılmakta olan
bazı süpürücüler bulunmaktadır, Toz kaldırmadığı için ot süpürgelerden
daha kullanışlıdır.Fırçalan at kuyruğu kılından yapılmış olup, bazılarında
yüzeye göre bunları ayarlayan bir düzen bulunur, Birkaç kullanmadan sonra
bazılarında otomatik olan toz boşaltma düzeninden yararlanarak kutuya boşaltmak
gerekir· Fırça ise, üzerine dolanmış iplik saç vb· den yine bir fırça
yardımı ile ayrıca temizlenir, Yüzeyin temizlenmesi için kutunun boş ve fırçanın
temiz olmasına ôzellikle dikkat edilmelidir, aksî halde yüzey istenildiği
gibi temizlenmez·
Birde
yine elle çalıştırılan ve bir sap ucundaki sünger ile onun suyunu sıkan
bir düzenden meydana gelen siliciler vardır, Sap ucundaki sünger zamanla aşınabilirse
de değiştirilmesi mümkündür·
Temizlik
araçları satın alırken aşağıdaki hususlar göz önünde bulundurulmalıdır
:
a)
Araç, kullanan personele, az enerji sarf ettirecek yapıda olmalı,
b)
Kolaylıkla temizlenmeli,
c)
Fazla teferruatlı olmayıp, bozulunca tamir edilmeye müsait bulunmalı,
d)
Yedek parçaları kolay bulunabilmelidir.
2·
Çamaşır Makinası:
Çamaşır
makinalarını yıkama ve kurutma kısımları olan “Santrifüjlü” tipler,
otomatik olarak yıkayıp sıkanlar ve otomatik yıkayıp silindirleri elle çalıştırılarak
sıkan tipler olmak üzere gruplayabiliriz· Aralarrıdaki fark, sadece
pervaneyi ve merdaneyi çalıştıran tek motora karşılık, diğerlerinde bir
pervaneyi çalıştıran ve bir de kurutmayı sağlayan iki motor bulunmasıdır.
Çamaşır
makinalarında :
a)
Pervanenin ve sıkıcı silindirlerin çalışmasını sağlayan motor,
b)
Kırılmayan, çatlamayan, paslanmayan maddeden kazan (genellikle çelik saçtan
ve emayedir)
c)
Ortasında veya yan kısmında pervanenin takıldığı bir kısım,
d)
Üst kısmında su koyma çizgisi, su boşaltma hortumunun deliği ve süzgeç,
olmak üzere dõrt kısım vardır.
Üçüncü
kısım olan pervane, kazan içindeki mile oturtulmuştur.Tam veya yarım dönüşlerle
çamaşırın yıkanmasını sağlamakta olup, kazanın ortasına veya yan yüzeyine
yerleştirilmiştir. Bunlardan orada olan pervane, sağa sola yarım dönüş
yaparak, yanda olanlar ise devamlı aynı yönde dönerek, çamaşırların
temizlenmesini sağlamaktadır.
Son
kısım olan silindir ise elle veya otomatik olarak çalışan iki kauçuk
merdanedir. Her boyda çamaşırı kolaylıkla ve yıpratmadan sıkarak, onların
kısa sürede korunmalarına yardımcı olur, Bazı tiplerde silindir kısmı
sabit olmayıp, çevrilerek makinanın kazan boşluğuna girebilmektedir.Dış kısmı
genellikle dekape saç olup, fırın boyası ile kaplanmıştır. Aracın rahatça
hareketini sağlayan tekerlekleri ve isi bitince üzerine kapanan kenarları
lastikle çevrili bir kapağı vardır.
Çamaşır
makinasının kullanılması sırasında dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır
:
a)
Broşürünü dikkatle okumalı ve ona göre kullanılmalıdır.
b)
Kazandaki çizginin altında kalacak şekilde su doldurulmalıdır.
c)
Yıkanmak üzere makinaya konulacak çamaşırlar önce kontrolden geçirilmeli,
üzerlerinde unutulmuş yabancı cisimler varsa alınmalıdır (aracın bozulmasına
sebep olabilir).
d)
Çamaşırlar, makinaya kazanın bir köşesinden dikkatlice verilmelidir.
e)
Makina çalışırken eli veya çamaşır maşasını kazanın içine sokmak
oldukça tehlikelidir. Aynı nedenlerle elleri kurulamadan fişi prize takmamalıdır.
f)
Çamaşırların, gereksiz yere yıpranmasına sebebiyet vermemek için, yıkanma
süresinden fazla tutmamalıdır.
g)
Merdanelere çalışır halde iken dokunmamalıdır.
h)
Çamaşırlar sıkılmak üzere merdaneye verilirken önce düğmeleri, saçaklan
vb· içeri gelecek şekilde düzgün katlanmalıdır. Genişliğine göre düzgün
ve her tarafı aynı kalınlıkta olacak şekilde yayılarak merdaneye
verilmelidir.
ı)
Çamaşırlardan çıkan kumaş lifleri ile, tıkanan boşaltma düzeninin ağzındaki
süzgeci arada bir kontrol etmeli ve temizlemelidir.
Çamaşırların
her yıkanışından sonra makinaların gerektiği şekilde temizlenmesi, gerek
bir kazaya meydan vermemek, gerekse aracın ömrünü uzatmak bakımından
zorunludur. Temizlenirken fış prizden çıkarılmalı sabun artıkları, süzgeçteki
çamaşır lifleri alınmalı, bir defada nemli bezle silinerek, iyici
kurulanmalıdır.Çıkabilen pervaneler çıkarılarak, silinmelidir.Aralıklarına
biraz makina yağı damlatmak yerinde olur·
Kauçuk
merdaneleri ise açık bırakarak, arasına bez koymalı, õmrünü uzatmak için
arada bir de tâlk pudrası ile pudralanmalıdır.Dış yüzü de önce sabunlu,
sonra nemli bezle silinip kurulanan makinanın bir süre havalandırıldıktan
sonra kapağını kapatarak, temizliği tamamlamalıdır.
3.
Bulaşık Makinası :
Bu
makina daha çok otel, lokanta, kurum yemekhaneleri ve yatılı okullarda kullanılır.
Bulaşıkların kalan kirleri temizlendikten sonra bölümlerine yerleştirilir
ve makinanın çalıştırılması ile üzerlerine püskürtülen õzel
deterjanlı su yardımı ile temizlenir. Bu araçlarda bulaşıkların yıkanmasını
sağlayan suyun püskürtüldüğü kısım sabit veya hareketli olabilir. Ayrıca
suyun devrini sağlayan bir düzen de bulunmaktadır. Dikkatli kullanmak, bakım
ve temizliğini ise broşüründeki esaslara gõre uygulamak yerinde olur·
Isıtıcılar
iki ana grupta incelenebilir :
1.
Su ısıtıcıları,
2.
Konut ısıtıcıları
1.
Su 1sıtıcıları :
a)
Termosifon :
Sıcak
su dolanım düzeni ile çalışan bir ısıtma aracıdır.
1.
Yakıtı odun veya kömür olan termosifonlar :
Bu
tiplerde birinci bölümde dõkme demirden yapılmış olan soba kısmı, ikinci
bôlümde ise sobanın üzerine oturan ve bakırdan yapılmış olan silindir şeklindeki
kazan kısmı bulunur, Kazanın içinde yakıttan çıkan duman ve gazların çektiği
bir boru ayrıca şamandıraya bağlı bir soğuk su borusu termosifon musluklarına
bağlı bir sıcak su borusu bulunmaktadır· Alt kısmında soğuk havalarda
kazandaki suyun donmasını önleyen emniyet musluğu vardır.
Üçüncü
kısım kazandan en az 1 m· yüksekte bulunması gereken su deposudur.Bu tip
termosifonlar yanarken, sobanın ağzını açık bırakmamalı, sobayı, şehir
suyu kesildiği takdirde hemen söndürülmelidir.Aksi halde lehimleri eriyip
patlayabilir.Suyu çok ısıtmakta, aynı nedenle çok 1tehlikelidir.
Soba
kısmındaki kül ve kòmür artıklarını her kullanıştan sonra
temizlenmelidir.
Kazan
kısmı ise dıştan önce sabunlu, sonra duru su ile silinip kurulanarak
temizlenir.Arada bir kaolle parlatılmalıdır, Boruların belli sürelerde
silkilmesi, hem yangın tehlikesinden korunmak, hem de sobanın iyi yanmasını
sağlamak bakımından unutulmamalıdır,
2.
Yakıtı gazyağı veya bütangazı olan termosifonlar :
Diğerinden
farkı, doğrudan doğruya şehir suyunun bağlanması nedeni ile şamandıralı
bir su deposuna gerek gõrülmesidir.
Birinci
bölümünde çelik saçtan yapılmış dış yüzeyi galvenize edilip fırın
boyası ile kaplanarak pasa karşı korunmuş kazan bulunmaktadır. Üst kısmında
bulunan iki borudan biri soğuk su girişi, diğeri ise sıcak su çıkışı
borusudur Kazan çift cidarlı olup, arada ısıyı iletmeyip suyun soğumasına
engel olan cam pamuğu vardır.Ortasında ise yanma kabına bağlı hava borusu
bulunur.
İkinci
kısım gaz deposu ve karbüratõr olup, kazanın dışında yer alır.Üçüncü
kısım ise su sıcaklığını istenilen dereceye ayarlayan termostattır.
Termosifonun
kullanılmasında dikkat edilecek noktalar, aşağıda belirtilmiştir :
a)
Çalıştırmadan önce tamamen su ile doldurmalıdır.
b)
Gaz ile çalışıyorsa, õnce gaz deposunun musluğu, sonra karbüratör kolu açılmalıdır.
2-3 dakika sonra yanma kabına gelen gaz ateşleme penceresinden tutuşturulmalıdır.
c)
Konulduğu dôşemenin düzgün olmasına dikkat edilmelidir.
d)
Íyi yanmasını sağlamak için, bağlanan boru en kısa yoldan bacaya
verilmelidir.Bacanın içi temiz ve düzgün olmalıdır.
e)
Depoya gaz koyarken hem süzgeç kullanmalı, hem de huninin ucuna, ayrıca, bir
tülbent bağlamalıdır·
f)
Termosifonun herhangi bir nedenle yanma tenceresine normalden çok gaz gelirse
ateşlememeli, fazla gaz alındı' tan sonra yakılmalıdır·
g)
Herhangi bir nedenle kendi kendine sõnerse, yanma tenceresi soğumadan, tekrar
yakılmamalıdır.
Termosifon
soğuduktan sonra dış yüzeyinin hafif nemli bezle silinip kurulanması ile
temizlenir.
b)
Şofben :
Suyu
yakıldığı anda ısıtan şofbenler kullanılan yakıtın türüne gòre
ikiye ayrılır.
1.
Yakıtı havagazı veya bütangaz olan şofbenler :
Depoya
ihtiyaç göstermedigi, fazla yer kaplamadığı, istendiği anda basınçlı su
verdiği ve zaman kaybını ônlediği için, diğerlerinden daha çok kullanılır.”Gaz
otomat" adını da alan bu ısıtıcılar yakıtın verdiği ısının o
anda borudan geçmekte olan suyu ısıtması ile sıcak su verirler.
Dekape
saç üzerine fırın boyası yapılan şofbenler, çalıştırılmak istendiğinde
gaz musluğu açılır ve ateşleme penceresinden pilot alev yakılır, Sıcak
su musluğunun açılması ile brülôrden çıkan gaz pilot alevle tutuşarak kısa
bir sürede borudan geçen suyu ısıtır.Yeterli çalışabilmesi, su basıncının
ve havagazının yeterli olmasına bağlıdır,
Bütangazı
ile çalışanlarda gaz borusu bütangaz tüpüne bağlanmıştır.Şofben çalıştırılmak
istendiğinde ônce tüp detantõrü açılır.İkinci farklılık ise, havagazı
ile çalışanlarda gaz musluğu yardımı ile gazda bir ayarlama yapmak gerektiği
halde, bütangazlılarda bu uyarlama tüp detantörü ile yapılır.
Kullanırken
herhangi bir tehlikeye meydan vermemek için yakma sırasında gaz musluğunu
sonuna kadar açmamak, su basıncı yeterli olmadığı sürece kullanmamak,
devamlı kontrol ederek çalıştırmak ve çalışırken herhangi bir nedenli söndüğünde
gaz musluğunu kapayıp havalandırmak gerekir.
Şofbenlerin
dış kısımları sıcak,sabunlu su ve duru su ile silinip kurulanır, Íç düzeninin
gerek temizlik, gerekse bakımı yetkililer tarafìndan yapılmalıdır.
2.
Yakıtı elektrik olan şofbenler :
Yakıtı
nedeniyle iç yapısı diğerlerinden farklı olan bu şofbenlerin ısı ayar düğmeleri
ve iç yüzeyinde su sıcaklığının devamını sağlayan cam pamuğu vardır.Kibrit
kutusu görünümünde olup, alt tarafında sıcak ve soğuk su musluğuna bağlı
borular bulunur.Kullanılmak istendiğinde fişi prize takılır ve kısa bir süre
sonra istenilen ısıdaki su, sıcak su musluğundan alınır.
2.
Konut Isıtıcıları:
Isıtma
gücü dar sınırlı olan ısıtıcılara YEREL ISITICILAR denir,
a)
Sobalar :
Yakıt
kaynaklarına göre ayrılırlar :
1.
Odun Sobası:
Saçtan
ve silindir şeklindedir, alt kısmında bir ızgara, onun altında küllerin
toplandığı bir tabla vardır.Önünde ateşi kontrol etmek üzere bir kapak
ve üst kısmında ise bir kapak daha bulunur, Yanma sırasında çıkan zehirli
gazları õnlemek bakımından sobanın silindir kısmı üst taraftan bir
boruya bağlanmıştır.Boruların ve bacanın sobanın yanmasında büyük önemi
vardır.Duman ve gazların rahatça yukarı çıkması sağlanmaz ve baca iyi çekmezse
soba çevresini ısıtmaz hem de duman ve gazlar etrafına yayılarak tehlikeli
olabilir.
Yakılmak
istendiğinde odunlar ızgara üzerine dikey olarak ve bir piramit şeklinde
yerleştirilir. Aralarında ve ortalarında bir boşluk kalması sağlanır.Tutuşturulmuş
bir çıranın bu boşluğa konması ile odunların da ısınarak yanma
derecesine gelmesi sağlanmış olur· Bu tùr sobalar kolay ve kısa sürede
yandığı halde, verdiği ısı kullanılan yakıt cinsine bağlı olarak hem
az, hem de geçicidir.
Bütün
sobalarda olduğu gibi odun sobalarında da bacanın ve borunun temiz olmasına
dikkat edilmelidir. Aksi halde içinde biriken kurumlar tutuşarak yangın çıkabilir·
Temizlemek
için soğuması gerekir· Izgara sağa sola oynatılarak küllerin tablaya düşmesi
sağlandıktan sonra bir süre tozun yatışması beklenir. Bu arada sobanın
kapağı kapalı tutulmalıdır. Sonra alt kapak açılarak, küllerin toplandığı
tablo yavaşça alınıp boşaltılır ve yerine konur,
2.
Talaş Sobası:
Ekonomik
bir ısıtma aracı olup, alt ve üstü dökme demirden yan yüzeyleri ise saçtandır.
Aynen kõmür sobası görünümünde olan bu aracın õzelliği, dibe yakın kısmında
ortaya doğru uzanan yatay küçük borusu bulunan bir kovasının olmasıdır.Yakılacağı
zaman dışarı çıkarılan kovanın içine borusu çapındaki ôzel çubuğu,
bu borunun kova içindeki ağzım kapayacak şekilde yerleştirilir.Bundan sonra
kova ince talaşla doldurulur ve talaşlar iyice sıkıştırıldıktan sonra
kova, soba içine yerleştirilir.(Bu arada kovadaki borulu kısmın soba alk
tapağı yõnünde olmasına dikkat edilmelidir.) Ortadaki çubuğun çekilmesi
ile kova içinde yanma sırasında talaşların hava almasını sağlayacak bir
boşluk kalmış olur· Üst kapağı kapatılan soba,alt kapaktan kova
borusunun içine doğru tutulan ateşle tutuşturulur.Bõylece yakılan talaşlar,
uzun sürede ve çok az bir kül bırakarak yanar.
Talaş
sobaları, yakıtı bulunabildiği sürece ekonomik oluşu, kolay yanması,
temizlenebilmesi ve iyi ısı vermesi bakımından oldukça kullanışlı bir ısıtma
aracıdır·
3.
Kömür Sobası :
Odun
sobalarından daha geç ısınır, fakat daha geç soğurlar, Yakıt olarak kok,
linyit gibi kòmür türlerinin kullanıldığı bu sobalar, iç gòrünüş
olarak odun sobalarının aynı olmakla beraber, alt ve üstü dõkme demirden
yanlan saçtan yapılmakta ve içleri ısıyı uzun sûre devam ettiren ateş tuğlaları
ile kaplı bulunmaktadır.Bazılarının dış yüzü emaye veya çini de
olabilir.
Kok
sobaları yakılmak istendiğinde odunlar, ızgara üstüne aynen odun sobasında
olduğu şekilde yerleştirilir.Onların üstüne kòmür konur.Çıra veya
herhangi bir şeyle tutuşturulan odunlar yanarken üzerinde bulunan kõmürleri
de yanma derecesine kadar ısıtır ve bòylece soba yakılmış olur· Bu arada
boru başındaki anahtarın açık olmasına dikkat edilir.Kömürler iyice yandıktan
sonra anahtarı kapayarak ısının uzun süre devamı sağlanır.
Linyit
sobaları da gerek metaryali, gerek iç yapısı bakımından aynen kok sobaları
gibidir, Her ikisinin de kovalı tipleri vardır.Ancak farklı yanı, üst kısmında
çift kapak ve sürgü bulunuşu, ayrıca büyük kapaktan soba gõvdesine inen
bir borunun yerleştirilmiş olmasıdır. Kok kömürünün aksine üstten tutuşturulan
linyit, bu boru yardımı ile kolayca hava alarak yanar· Kömür sobalarının
kullanılmasında dikkate alınacak noktalar ve temizlikleri aynen odun sobasında
olduğu gibidir.
4.
Gaz Sobası :
Gaz
sobalarının bir kısmında boru bulunmamaktadır.Bununla beraber borulu gaz
sobalarının daha tehlikesiz olduğu söylenebilir.Bu tür sobalarda bir gaz
deposu ve bir ısı ayar düğmesi (karbüratör düğmesi ) vardır· Depo gövde
kısmının içinde olabileceği gibi dışında da bulunabilir. Gövde üzeri
emaye saçtan olup, alt tarafından gazın sızmasını sağlayan delikler, bazılarının
ônünde de bir pencere kısmı vardır, Yakılmak istendiğinde depoya bağlı
anahtarın çevrilmesiyle dileklerden gõvdeye sızan gaz, özel çubuğu ile
tutuşturulur. Düğmesi, istenen ısıya göre ayarlanır· Gaz sobalarının
konulduğu yüzey meyilsiz olmalıdır. Anahtar açıldığında fazla gaz
gelirse, bu fazlalığı almadan sobayı yakmamalıdır.Kullanılacak gazın
temiz olmasına ve içinde su bulunmamasına dikkat edilmelidir.Aksi halde gazın
geliş yollarında tıkanıklığa ve sobanın kendiliğinden sõnmesine yol açar·
Bundan başka boru ve dirsekler gerek sobaya, gerek birbirine tamamen geçirilmiş
olmalı ve boruyu oda içinde fazla uzatmadan bacaya bağlanmalıdır.Yeni sönmüş
soba soğumadan yıkılmamalıdır.
Bu
tür sobalar kolay yandığı ve hemen ısı verdiği, için birçok yerde
tercih edilir· Isısı devamlı değildir, sõndürüldüğü zaman hemen soğur·
Kullanılma ve bakımı için broşürlerini iyi okumak gerekir·
5.
Elektrik Sobası :
Yerel ısıtıcıların evriminde son basamak elektrikli ısıtıcılardır.Üzerinden akım geçirilen teller, ısıyı toplayıp bir noktaya yansıtan parlak metal bir yankürenin önüne yerleştirilmiştir. Isıtıcı teller bu yansıtıcı metalin ònüne dikey ve paralel olarak konur, Tellerin meydana getirdiği ısı parlak yüzeye çarpıp geri dönerek ısıtmayı sağlar· Sobanın uygun bir yerinde ısı ve elektriğe karşı yalıtılmış anahtarlar ve kulbu bulunur· Ayrıca soba ısıya ve pasa karşı dayanıklı bir metalden (genellikle saçtan) yapılır
Kullanırken
fış ve kordon kısmını zaman zaman kontrol etmek, sobayı taşırken bir
yere çarpmamak, açıkta bırakmamak ve tellerini kurcalamamak gerekir·
Bu
tip sobalar kolay yanıp, kısa sürede ısıttığı ve temiz olduğu için,
bir çok yerde kullanılmakla beraber, ekonomik değildir.
a)
Vantilatörlü elektrik sobası :
Diğerlerinden
farklı bir de vantilatörü bulunmasıdır ve istendiğinde ayarlanarak sıcak
havadan başka serin hava vermek suretiyle iki gereksinmeyi birden karşılayabilir.
b)
Elektrikli radyatör :
Saçtan
yapılıp fırın boyası ile kaplı bulunan radyatörlerin ısıtma gücü
dilim sayısının çokluğu oranında . İçine yerleştirilen rezistans, fişin
prize takılması ile ısınarak kaynama derecesi oldukça yüksek olan òzel yağı
ısıtır yağın dilimler arasında dolaşması ile de istenen ısı sağlanmış
olur, Isıyı ayarlamak üzere termostat ve radyatörü kolaylıkla istenen yere
taşımak için tekerlek bulunur.
Kuru
ve yumuşak bezle tozu alınarak temizlenir.
Yerel
ısıtıcılara oranla daha geniş bir bölgeyi bir merkezden ısıtan ısıtıcılara
BÕLGESEL ISITICILAR denir.
a)
Kaloriferler :
Üç
kısımdan meydana gelir.
1.
Kazan :
Dökme
demir veya çelikten yapılmakta olup, ocak kısmı ve suyun bulunduğu kısım
olmak üzere iki bölümden meydana gelmiştir.Ocak kısmı ısıya dayanıklı
ateş tuğlaları ile örtülüdür.
Kazanda
bulunan kontrol araçları her zaman sağlam ve çalışır durumda olmalıdır.
Bunlardan termometre, kazanın su ısı derecesini; Hidrometre ise su yüksekliğini
gösterir.Bir de kazanda ısı fazlalaştığı zaman hava kapağını otomatik
olarak kapayan zincirli bir düzen vardır· Kazanın ısı derecesini ayarlamak
üzere bir termostat bulunur,
2.
Radyatör ve borular :
Kolan
denilen, pikten dõkülmüş boruların birbirine eklenmesi ile meydana gelen
radyatõr, istenilen büyüklükte yapılabilir.Dilim sayısı ve yüksekliği
ısıtacağı yerin hacmine gòre hesaplanır. Radyatörlerin dışardan gelen
soğuk ha\ayı kolayca ısıtabilmesi için òzellikle pencere altlarına yerleştirilmeleri
doğru olur. Ayrıca rahat çalışmasın sağlamak bakımından duvara bitiştirilmemesi
ve etrafının açık bulunması gerekir· Borular, kenarda ısınan suyun
radyatöre gelmesini ve burada soğuyarak tekrar kazana dònmesini, yani kazanla
radyatör arasındaki bağlantıyı sağlar,
3.
Baca :
Kazanın
ısıtılması için kullanılan yakıtın yanması sırasında meydana gelen
gazların dışarı atılmasını ve yakıtın hava alarak devamlı yanmasını
sağlar· Kalorifer düzeninin iyi ve ekonomik çalışması için gerekli şanlardan
biri de iyi bir bacadır.
Bütün
sıcak sulu kaloriferler, suyun ısınıp hafífleyerek sıcak su çıkış
borusundan radyatörlere kadar yükselmesi ve burada ısısını bırakınca da
soğuyarak ağırlaşıp iniş borularından tekrar.kazana dönmesi sistemi ile
çalışır bu kalorifer düzeninde suyun tabii akımından yararlanılmıştır
Yüksek yapılarda ekonomi sağlamak bakımından düzene bir de pompa eklenmiştir.Böylece
sıcak su borularda gerektiği şekilde dolaşmaktadır.
Isıtmada buharlardan da yararlanılır, buharlı kaloriferlerin yapısı ve çalışması diğerlerinden farklı değildir, Ancak, su ile çalışanlarda, su en çok 90 c a kadar ısıtıldığı halde diğerlerinde suyun alçak basınçlı buhar haline gelmesini sağlamak bakımından 100 - 105 c a kadar ısıtılması gerekir.
Isıyı
azaltan veya tamamen kaldıran anahtarlan sık sık açıp kapamak doğru değildir·
Kalorifer kazanına eklenen ikinci bir su kazanı, yapıdaki sıcak su ihtiyacını
karşılar·
Bugün
kaloriferlerde yakıt olarak linyit veya fuel-oil kullanılmaktadır.Temiz ve
rahat bir ısıtıcı olması nedeniyle pek çok yerde kullanılmakla beraber,
bulunduğu yerdeki havayı kurutması bakımından sakıncalıdır. Bu nedenle
odaların uygun yerlerine içinde su bulunan kaplar yerleştirmek doğru olur.
Kapalı
yerlerin havalandırılması veya serinletilmesinde kullanılan araçlar
“havalandırıcılar" adı altında toplanır.
1.
Duvara yerleştirilen havalandırıcılar :
a)
Aspiratör :
Emici
ôzellikte bir araç olup, çalıştırıldığında kirli havayı emer·
Genellikle mutfak ve yemekhanelerde kullanılır.
Aspiratõrler,
pencere veya baca içlerine yerleştirilir. Üzeri fırın boyalı alüminyum
veya saçtan bir gövde ile, kalın saçtan kanatlardan meydana gelir.Pencere
tiplerinde bir de saçtan kapak bulunur. Gövdeye yerleştirilen motor, elektrik
enerjisi ile çalıştırıldığında buna bağlı kanatlar saatin aksi yönünde
dönmeye başlar· Kirli havanın emilmesini kanatların ters dônüşü sağlar,
b)
Air Condition :
Kapalı
yerlerin havalandırılmasında kullanıldığı gibi aynı zamanda serinleten
bir araçtır· İçindeki kirli havayı emer, dışardaki temiz havayı içeri
verir, Ayrıca, kirli havayı òzel klapelerden dışarı atar·
Kullanırken
zaman zaman hava filtresini kontrol etmek ve temizlemek gerekir, Filtrenin yırtılmamasına
dikkat etmelidir· Aracı broşürlerdeki bilgilere dayalı olarak kullanmak ve
bakımını yapmak gerekir·
2.
Taşınabilir havalandırıcılar :
a)
Vantilatör :
Serinletici olarak kullanılır. Aspiratòrden farkı, bir yere monte edilme zorunluluğunun olmayışı, kanatların durumu ve dònüş yönünün aspiratòrün tersi olmasıdır·Vantilatòrün elektrikli ve pille çalışan türleri vardır· Büyük yerlerde ise tavana asılarak kullanılan fırıldaklı vantilatörlerden yararlanılır. Araç çalışırken yakınına oturarak serinlemek doğru değildir, baş ağrılarına sebep olur.
Ev
ve giyim eşyalarımıza, yiyeceklerimize zararlı olan, hastalık ve pislik
kaynağı sayılabilen haşaratlardan korunmak için, etkisiz kılma yollarını
bilmek gereklidir.
Bu
zararlı canlılardan korunmayı ise iki şekilde gerçekleştirmek mümkün
olabilir.
1.
Gereçler yardımı ile :
Haşarat
ile olan savaşın ağırlık noktasını gereçler meydana getirmektedir.
a)
Piyasada bulunan hazır gereçler :
Bunlar
haşerenin cinsine ve özelliğine gòre uygun şekilde hazırlanmış olup,
toz, sıvı veya macun halinde bulunabilir. Tarifelerinin gerektirdiği şekilde
ve òzenle kullanıldıklarında istenen sonucu kolayca verebilir.
b)
Pratik olarak hazırlanabilen gereçler :
Haşeretle
savaşmak gerektiğinde birinci derecede piyasada satılmakta olanları
kullanmak yerinde olur.Ancak, olanakların elvermediğî durumlarda, bazı haşarat
için etkili olabilecek gereçleri pratik olarak evde hazırlayarak kullanmak
veya önlemler almakta mümkündür.
Örneğin:
Hamambôceği için 5 - 6 adet patates haşlanıp, bir bardak toz şeker ve yarım
bardak asit borik ile karıştırılarak ezildikten sonra küçük yuvarlaklar
halinde gereken yerlere bırakılabilir. Pire, tahtakurusu, sinek, sivri sinek,
hamambôceği gibi haşarat için de sinir sistemlerine etki ederek onları
felce uğratan D.D.T, yi iki şekilde hazırlamak olanağı vardır.
Alkolle
hazırlanışı :
1/2
Litre saf alkol (96 lik) 40 gr· saf D.D.T,
Şişedeki
alkolün içine D.D.T· konup, mantarı sıkıca kapatılır ve şişe ara sıra
çalkalanarak D.D.T· eriyinceye kadar bu içleme devam edilir, Böylece hazırlanan
D.D.T· istenilen yerde kullanılır.
Alkolle
hazırlanan D.D.T· özellikle kışlık giyim eşyalarının güveden korunmasında
kullanılır.Çünkü kokusu güzel olup, giyim eşyaları üzerinde leke bırakmaz.
Gazla
Hazırlanışı ;
1/2
Litre gaz
50
gr, saf D.D.T.
D.D.T·
ve gaz bir şişeye konur· Mantarı sıkıca kapatıldıktan sonra D.D.T·
eriyinceye kadar çalkalanır, Sivrisinek, bit, pire vb· haşeratı yok etmede
kullanılır.Alkolle hazırlanan oranla daha etkilidir.
Bunlardan
başka hoş kokulu bir süs bitkisi olup, kuruduktan sonra tülbent torbalar içinde
çamaşırların arasına konan lavanta çiçeği, yünlülerin güveden
korunmasında kullanılır. Aynı şekilde küçük tülbent torbalar içine
konan tütün yaprağı da yünlülerin güveden korunmasında yararlı
olabilir.
2.Alınacak
Önlemler Yardımı İle :
Faretelr için kapan kullanmak, delikleri alçì ve çimento ile kapamak: sinek ve sivrisinekler için pencerelere ince tel kafesler geçirmek, çöp kutularını temizlemek gibi õnlemlerin alınması, korunmada göz önünde bulundurulması gereken önemli noktalar arasındadır.. ^