DİLEKÇE HAKKININ KULLANILMASI HAKKINDA KANUN
Yayın : Resmi Gazete Yayım Tarihi ve Sayısı : 01/11/1984 - 18571 Numarası : 3071
Madde 1 - Bu Kanunun amacı, Türk vatandaşlarının kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, Türkiye Büyük Millet Meclisine ve yetkili makamlara yazı ile başvurma haklarının kullanılma biçimini düzenlemektir. Kapsam: Madde 2 - Bu Kanun, Türk vatandaşlarınca Türkiye Büyük Millet Meclisi ile idari makamlara yapılan dilek ve şikayetler hakkındaki başvuruları kapsar. Dilekçe hakkı: Madde 3 - Türk vatandaşları kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, Türkiye Büyük Millet Meclisine ve yetkili makamlara yazı ile başvurma hakkına sahiptirler. Dilekçede bulunması zorunlu şartlar: Madde 4 - Türk vatandaşlarının Türkiye Büyük Millet Meclisine veya yetkili makamlara verdikleri veya gönderdikleri dilekçelerde, dilekçe sahibinin adı - soyadı ve imzası ile iş veya ikametgah adresinin bulunması gerekir. Gönderilen makamda hata: Madde 5 - Dilekçe, konusuyla ilgili olmayan bir idari makama verilmesi durumunda, bu makam tarafından yetkili idari makama gönderilir ve ayrıca dilekçe sahibine de bilgi verilir. İncelenemeyecek dilekçeler: Madde 6 - Türkiye Büyük Millet Meclisine veya yetkili makamlara verilen veya gönderilen dilekçelerden; a) Belli bir konuyu ihtiva etmeyenler, b) Yargı mercilerinin görevine giren konularla ilgili olanlar, c) 4 üncü maddede gösterilen şartlardan herhangi birini taşımayanlar, İncelenemezler. Dilekçenin incelenmesi ve sonucunun bildirilmesi: Madde 7 - Türk vatandaşlarının kendileri ve kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri konusunda yetkili makamlara yaptıkları başvuruların sonucu veya yapılmakta olan işlemin safahatı hakkında dilekçe sahiplerine en geç iki ay içinde cevap verilir. İşlem safahatının duyurulması halinde alınan sonuç ayrıca bildirilir. Türkiye Büyük Millet Meclisine yapılan başvuruların incelenmesi: Madde 8 - Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderilen dilekçelerin, dilekçe komisyonunda incelenmesi ve karara bağlanması esas ve usulleri Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde gösterilir. Kaldırılan hüküm: Madde 9 - 26 Aralık 1962 tarih ve 140 sayılı Türk Vatandaşlarının Türkiye Büyük Millet Meclisine Dilekçe ile Başvurmaları ve Dilekçelerin İncelenmesi ile Karara Bağlanmasının Düzenlenmesine Dair Kanun yürürlükten kaldırılmıştır. Geçici Madde 1 - (3071 sayılı Kanunun kendi numarasız geçici maddesi olup teselsül için numaralandırılmıştır.) Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde gerekli değişiklikler yapılıncaya kadar, 140 sayılı Türk Vatandaşlarının Türkiye Büyük Millet Meclisine Dilekçe ile Başvurmaları ve Dilekçelerin İncelenmesi ile Karara Bağlanmasının Düzenlenmesine Dair Kanunun Dilekçe Komisyonunun çalışma esas ve usullerine ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Yürürlük: Madde 10 - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme: Madde 11 - Bu Kanun hükümlerini Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ile Bakanlar Kurulu yürütür. |
1.GENEL OLARAK
Dilekçe hakkı,Devlet kademeleriyle
vatandaşlar arasındaki iletişim yöntemlerinden birisinin adıdır.
Vatandaşlar bu hakkı
kullanarak,meşru saydıkları ve benimsedikleri kurulu düzenin geneli veya şahsi
ilgilendiren aksaklıklarını yönetim kademelerine duyurma imkanı elde
ederler.Ancak,rejimin rengi bu hakkın kullanımının sınırlarını belirler.Örneğin,demokratik
bir rejimde dilek hakkının kullanımı totalitler bir rejime göre daha kolay
ve kapsamlıdır.
1.Kavram:
Türk hukukunda dilekçe
hakkı,Türk vatandaşlarının kendileriyle veya kamu ile ilgili dilekçe ve şikayetleri
hakkında,Türkiye Büyük Millet Meclisine ve yetkili makamlara yazıile başvuran
hakkının tanınmasıdır.
Dilekçeye benzeyen,ancak
dilekçe kapsamı dışında kalan diğer bazı kavramlar ihbar ve yargı müracaatlarıdır.
İhbar mer'i mevzuatla müeyyideye bağlanmış bir fiilin yetkili makama
bildirilmesidir.Yargı mürecaatı ise,mahkemeye yapılmakla dilekçe hakkından
ayrılır.
2.Anayasal ve
yasal düzenleme:
Dilekçe hakkı 1982
Anayasası'nın"Temel Haklar ve Ödevler"kısmının"Siyasi
Haklar ve Ödevler" bölümünde düzenlenmiştir.
Anayasa'nın Dilekçe Hakkı"başlıklı
74.maddesinde"Vatandaşlar,kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri
hakkında yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma
hakkına sahiptir.
Kendileriyle ilgili başvurmaların
sonucu,dilekçe sahip lerine yazılı olarak bildirilir.
Bu hakkın kullanılma biçimi
kanunla düzenlenir,hükmü yer almıştır.
Anayasanın mezkur hükmü
gereği çıkartılan 1.11.1984 tarih ve 3071 sayılı"Dilekçe Hakkının
Kullanılmasına Dair Kanun'un amacıda,Türk vatandaşlarının kendileriyle
veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında,Türkiye Büyük Millet
Meclisine ve yetkili makamlara yazı ile başvurma haklarının kullanılma biçimini
düzenlemektir.
1982
Anayasası ve 3071 sayılı Kanun'un yukarıda zikredilen hükmü ve yeri geldikçe
zikredilecek diğer hükümleri ışınğında dilekçenin unsurlarını
belirlemeye çalışalım:
1.Taraf
Dilekçede mutlaka iki tarafın
bulunması zorunludur.Bir tarafı Türk vatandaşları,diğer tarafı ise Devlet
teşkil eder.
a)Türk
Vatandaşları
Anayasa ve yasada dilekçe
hakkını kullanacak taraf "Türk Vatandaşları"olarak belirlenmiştir.Bu
terimden, T.C.uyruklu hakiki şahışları anlamak gerekir.
b.Devlet
Burada,özellikle Kanun'da
yer alan"yetkili makam'ın belirlenmesi önem arzetmektedir.Yargı müracaatları,
Dilekçe,Hakkı kapsamı dışında kaldığına ve Türkiye Büyük Millet
Meclisi de ismen belirlendiğine göre,"Yetkili makam" Devlet tüzel
kişiliğini temsilen bakanlıklar ve alt örgütleri,kamu idareleri ve diğer
kamu tüzel kişileridir.Tabii ki bu belirleme terimin genel kapsamını oluşturur.Özelde
ise,"yetkili makam"dilekçe kapsamı hakkında karar yetkisi olan
makamdır.
Yetkili idari makamda
hata,dilekçenin reddini gerektirmez;dilekçenin verildiği yetkisiz idare makam
dilekçeyi yetkili idari makama gönderir ve dilekçe sahibine de bilgi
verir.(3071/5)
Hemen belirtelim ki,yargı
mercilerinin görevine giren konularla ilgili dilekçeler,idari makamlar tarafından
incelenmez ve haklarında herhangi işlem yapılmaz.(3071/6-b)
2.İlgi:
Dilekçe hakkının kullanılabilmesi
için,dilekçe konusu ile dilekçe sahibi veya kamu menfaatleri yada her
ikisi arasında bir bağlantı bulunması gerekmektedir.Bu kuralın tabii sonucu
kişilerin başkaları adına dilekçe hakkı kullanmayaca ğıdır.
3.Kapsam:
Dilekçenin konusu,Türk
vatandaşlarının kendileriyle veya kamu ile ilgili bir"dilek ve şikayet"
olmalıdır. Ayrıca, dilek ve şikayet belli bir konuyu ihtiva
etmelidir.(3071/6-a) Örneğin,bir Bakanlığın iyi işlemesini talep etmek
veya bir Bakanlığın iyi işlemediğini şikayet etmek dilekçe hakkı kapsamında
değerlendirilemez.
a)Dilek
Dilek sözcük olarak
istek,talep,rica,murat anlamlarında kullanılmaktadır.
Terimin kavramsal boyutu
ise,bir şeyin yapılması veya verilmesi yolundaki kamu idarelerine yönetilmiş
irade beyanını kapsar.
b)Şikayet
Şikayetin sözcük anlamı,sızlanma,sızıntı
ve yakınmadır.
Kavramsal olarak,birinin
yaptığı yanlış bir iş veya davranışı daha üst makamdakine
bildirmek;kamu hizmetlerindeki aksamaları yetkili mercilere iletmektir.
Ancak,uygulamada dilek ile
şikayet arasındaki ayrımı yakalamak kolay olmamaktadır.
4.Şekil
Dilekçelerin Anayasa ve
yasada yer alan birinci şekil şartı yazılı olmaktır.
Ayrıca,yasanın 4.Maddesi
gereği dilekçede,dilekçe sahibinin adı,soyadı ve imzası ile iş veya
ikametgah adresinin bulunması zorunludur.
Yasa gereği bulunması
zorunlu şartlardan herhangi birini ihtiva etmeyen dilekçeler incelenmez ve işleme konulmazlar. (Ek 3071/6-c)
Gerekli şartları"şekil"olarak
ihtiva etmekle birlikte,"yanlış"bilgi ihtiva eden dilekçeler hakkında
ne gibi işlem yapılacaktır?
Bu tür dilekçelerin de işleme
konması gerekir.Çünkü,dilekçelerin işleme konulabilmesi için"ön
inceleme"yapma imkanı bulunmamaktadır.
Kısaca,belli bir konuyu
ihtiva eden;yargı mercilerinin görev alanına girmeyen ve yasal şekil şartlarını
taşıyan dilekçeler işleme konulacaktır.
DİLEKÇE VERİLMESİNİN DOĞURDUĞU
SONUÇLAR
1.Kabul-İntikal
Dilekçenin verilmesiyle
birlikte,dilekçenin yönetildiği makam dilekçeyi kabul zorunluluğundadır.İdari
makam" yetkisizlik" gerekçesiyle dilekçeyi kabulden kaçınamaz.
İdari makamda hata yapılması
durumunda,bu makam tarafından yetkili idari makama gönderilir ve ayrıca dilekçe
sahibine de bilgi verilir.(3071/5)
2.Cevap
Vermek
Yetkili makamlara yapılan
başvuruların sonucu veya yapılmakta olan işlemin safahatı hakkında dilekçe
sahiplerine engeç iki ay içinde cevap verilir.
İşlem safahatının
duyurulması halinde ise alınan sonuç ayrıca bildirilir.(3071/7)
Tabii ki,önemli olan
neticenin bildirilmesidir.Mutlaka talep ve şikayetin yerine getirilmesi
mecburiyeti yoktur.
3.Yargıya
Başvurmak
Dilekçe sahibi idari
makamdan talebine uygun bir netice elde edemez ise,bu olumsuz işlemin iptali
amacıyla idari yargı yerinde dava açmak hakkını haizdir.
Kanaatımızca,dilekçelere
iki ay içinde cevap verilme mecburiyetinin getirilmesi,İdari Yargılama Usulü
Kanunundaki 2 aylık süre ile paralellik kurma amacına matufdur.
2 ay içinde cevap
verilmekle,talebin idarece"reddedilmiş sayılması"varsayımıyla
yargıya gitmek yerine,iradenin tebeyyün etmiş olmasından dolayı,dilekçe
sahibinin net kararını oluşturması sağlanmış olacaktır.
Belirtelimki,T.B.M.M."ye
verilen dilekçeler hakkında idari yargı yoluna başvurma imkanı
bulunmamaktadır.
DİLEKÇE
HAKKININ KÖTÜYE KULLANILMASI
Yönetenler ve yönetilenler arasındaki menfaat çalışmaları,dilekçe
hakkı kapsamında"şikayet"hakkının kötüye kullanılmasına neden
olabilmektedir.
Dilekçenin kapsamı muhatap
kamu görevlileri hakkında"hakaret"sözcükleri ihtiva edebilir.Bu
durumda,hakarete maruz kalan kamu görevlisinin dava açmak hakkı olmalıdır.
Ayrıca,yönetilenler belli
amaçlarla kamu görevlilerini yıpratmak için suç yükleme ve iftira yoluna
başvurabilir.Bu şekilde,şikayet hakkının kötüye kullanıldığının
tesbiti halinde Türk Ceza Kanunu'nun 283.maddesindeki "Suç tasnii ve
resmi mercileri iğfal",285.maddesindeki"iftira"suçları çerçevesinde
soruşturma yapılmasını teminen görevli ve yetkili mercilere müracaat
edilmelidir.
Ancak ön soruşturma veya
soruşturmayı yapan idari merci "meslek dayanışması"içine girerek
korunma yolunu seçmemelidir.
Hakkın kötüye kullanılmasının
önlenmesi ve hakkı kötüye kullananların gereken yaptırımla karşılaşmalarını
temin noktasında denetim birimlerine önemli görevler düşmektedir.
Hemen belirtelim ki,kamu görevlerini
şikayet eden dilekçelerle,"suç ihbarı"dilekçelerini birbirinden
ayırmak kolay değildir.
DİLEKÇE
HAKKININ KULLANILMASINA İLİŞKİN BAŞKANLIK GENELGESİ
7.2.1992
tarih ve 1992/9 sayılı"İhbar,Şikayet ve Müracaat Dilekçeleri"konulu
genelge yukarıda arzedilen yasa düzenlemelerine ilaveten dilekçe hakkının kötüye
kullanılmasını,asılsız ihbar ve şikayetlerle kamu görevlilerinin yıpratılmamasını
önleyecek hükümler ihtiva etmektedir.
Devlet memurları"vatandaş"olarak
dilekçe haklarını kullanabilecekleri gibi,"memur"olarakda müracaat
ve şikayet haklarını kullanabilirler.Ancak,burada memur olarak yapacakları
şikayet ve müracaata ilişkin mevzuat "özel"mevzuat niteliğinde
olduğundan,bu mevzuat kapsamındaki şikayet ve müracaatlarda bu mevzuatın
gerektirdiği usul ve şekil şartlarına uyarak işlem yapmak mecburiyeti vardır.
Özel mevzuat kapsamı dışında
kalan talep ve şikayetlerde ise"vatandaşlık"haklarını
kullanacaklardır.657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun değişik
21.Maddesi;
"Devlet memurları
kurumlarıyla ilgili resmi ve şahsi işlerinden dolayı müracaat;amirleri veya
kurumları tarafındankendilerine uygulanan idari eylem ve işlemlerden dolayı
şikayet ve dava açma hakkına sahiptirler.
Müracaat ve şikayetler söz
veya yazı ile en yakın amirden başlayarak silsile yolu ile şikayet edilen
amirler atlanarak yapılır.
Müracaatlar ve şikayetler incelenerek en kısa zamanda ilgiliye
bildirilir.Müracaat ve şikayetlerle ilgili esas ve
usuller Başbakanlıkça hazırlanacak
bir yönetmelik düzenlenir.hükümlerini ihtiva etmektedir.
Kanunun emrettiği"Devlet
Memurlarının Şikayet ve Müracaatları Hakkında Yönetmelik"28.11.1982
tarih ve 8/5743 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulmuştur.Bu
yönetmelik 12.1.1983 gün ve 17926 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
Yukarıda yaptığımız
çözümlemeleri memurların müracaat ve şikayetleriyle ilgili mevzuat hakkında
da yapabiliriz.Ancak konuyu uzatmamak için bu çözümlemelere girilmeyecektir.
Özetle,dilekçe hakkı
temel insan haklarındadır ve bu hakkın doğru,engelsiz ve fonksiyonel kullanımı
demokratik rejimin yerleşmesinde önemli bir etkendir.